28 Ağustos 2011 Pazar

www.vinografi.com

http://www.vinografi.com/

adresini artık öncelikle kullanacağım. İlginiz için çok teşekkür ederim

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Domaine Sigalas Assyrtiko 2009

Ege'de küçücük bir ada olmasına karşın SANTORİNİ Yunanistan'ın ve Dünyanın en önemli bağcılık ve şarapçılık bölgelerinden birisidir. Neredeyse tüm kıyıların çıplak gözle çepeçevre izlenebildiği bu adada tam 53 çeşit adaya özgü üzüm türü tescil edilmiş. Halen aktif bir volkan olan Santorini'nin volkanik mineral ve madenlerden zengin toprakları başta beyazlar olmak üzere asmaların yetişmesi için eşsizdir. Üstelik Floksera gibi hastalıklara da doğal bir direnç sözkonusudur. Domaine Sigalas ise adanın en meşhur üreticisi konumunda. Şarapları tüm Yunanistan'ın en iyileri arasında en başlardadır.
ASSYRTIKO kökeni de Santorini olan Yunanistan'ın en iyi beyaz üzüm türü. Tüm ada bağlarının %75-80'ini bu üzüm asmaları oluşturuyor. Bazı asmaların yaşı 2 asıra kadar uzanmakta. İyi işlendiğinde mineral ve asidite yönünden zengin ,derinlikli beyaz şaraplar elde ediliyor. Kısaca hem adanın hem Yunanistan'ın gururu olan bir tür diyebilirim.





Domaine Sigalas adanın en iyi yerel şarap üreticisi. Tamamen kendi sahip oldukları bağlardan şarap üretiyorlar. Bağları adanın kuzeyinde Oia köyü yakınlarında. Deniz seviyesinden başlayıp 250 m yüksekliğe kadar çıkan teraslar şeklinde yaşlı bağlara sahipler. Başta Assyrtiko olmak üzere bağlarda diğer yerel türlere de gerekli önemi verip çok iyi şaraplar üretiyorlar. Adanın meşhur Vinsanto adlı tatlı şarabının da en iyi üreticisi yine Sigalas.

----------------------------
Domaine Sigalas'ın 2006 rekoltesi Assyrtiko şarabını geçen yıl tatmıştım. Tam 1 yıl sonra 2009 rekoltesi ile aynı şarabı tekrar tadıyorum. Bu şaraba ait tadım notu, ada üzümleri hakkında da aşağıdaki linkte gerekli diğer bilgiler mevcut.

http://vinografi.blogspot.com/2010/07/domaine-sigalas-2006.html


------------------------------


Domaine Sigalas Assyrtiko 2009

STİL: Beyaz Sek Şarap

BÖLGE: Santorini-Oia

BAĞ: Sigalas Bağları (50 yaş üzeri)

ÜZÜM: %100 Assyrtiko

MEŞE: yok

--------------------
92: Renk açık altın sarısı. Burunda narenciye ve turunçgil aromaları zengin. Damakta meyvemsi , gövdeli ve bol mineral yüklü bir şarap. Bitimde de narenciye aromaları kalıcı uzun lezzette. Bitimdeki bir miktar acımtrak sivri tat dışında çok çok iyi bir Yunan beyaz şarabı.


7 Ağustos 2011 Pazar

Kavaklıdere Prestige Boğazkere 2007


Kavaklıdere'nin Anadolu üzümlerinden yaptığı monosepaj seri olan Prestige yeni etiket dizaynı ile karşımızda. Seride Kalecik Karası, Öküzgözü, Boğazkere ve Narince yer alıyor. Hepsinde üzümler ait oldukları coğrafyalardan elde edilmiş ve hepsinde de meşe fıçı olgunlaştırma uygulanmış. Kavaklıdere Prestige Boğazkere ,Boğazkere üzümünün en tipik örneklerinin başında geliyor. Rahatlıkla yıllanabilir klasik bir şarap özelliğinde. Üstelik her yıl yeni bir ürünle karşımıza da çıkmıyor. Şu an tadımını yaptığım şarap 2007 rekoltesi, buna karşın bundan önceki rekolte ise 2004 yılına ait.
------------------

Kavaklıdere Prestige Boğazkere 2007

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Diyarbakır

BAĞ: ?

ÜZÜM: %100 Boğazkere

MEŞE: 1 yıl Fransız meşe

----------------

83 :Canlı parlak koyu kırmızı renkli. Burunda tatlı baharat ve kuru meyvemsi tonlar belirgin. Damakta meyvemsilik korunmuş, orta gövdeli ve dengeli bir şarap. Ancak dokusu biraz zayıf ve damakta biraz gevşek yapılı . Bitimde de kısa kalıyor. 2004 rekoltesinin epeyce gerisinde kalmış .

4 Ağustos 2011 Perşembe

Prodom Tellus Chardonnay 2010

Tellus; Prodom'un geçtiğimiz günlerde çıkardığı 2010 rekoltesi %100 Chardonnay şarabı . Üzümler diğer yeni çıkan 3 şarapta olduğu gibi üreticinin kendi bağından değil de dışarıdan ( Ege Bölgesi) temin edilmiş. Fransız meşe fıçılarda fermantasyon sağlanmış, 8 ay kadar da yine fıçıda dinlendirilip öyle şişelenmiş. Üreticinin ilk beyaz şarap deneyimi olmasına karşın oldukça başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Hatta yeni çıkan 4 şarap içinde en başarılısı .



--------------------------------------
Prodom Tellus Chardonnay 2010

STİL:Beyaz Sek Şarap

BÖLGE:Ege

BAĞ: ?
ÜZÜM:
%100 Chardonnay

MEŞE:8 ay Fransız Meşe


-----------------------------------------
88:
Renk açık altın sarısı. Burunda narenciye ve turunçgil aromaları algılanıyor. Damakta meyvemsi gövdeli ve dengeli bir beyaz. Bitimde asidite biraz düşük kalsa ve acımtrak tatlar bıraksa da uzun bir bitişe sahip.

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Likya Vineyards Boğazkere 2010

Pek çoklarına göre Boğazkere, Türk üzümleri içinde en iyi, en özgün karakterli ve şarapları en fazla yıllanma potansiyeline sahip türümüz. Köken olarak Diyarbakır ili Çermik ve Çüngüş ilçelerini kapsayan bölge olarak gösteriliyor. Diğer üzüm türlerine göre oldukça geç olgunluğa ulaşan bir tür .Doğru işlendiği taktirde şarapları çok koyu renkli,burunda yoğun ve kompleks yapıda baharatsı, damakta tanen yapısı ve gövdesi güçlü, yıllanabilir özellikte olabilmektedir. İpek yolu üzerinde yer alan Anadolu toprakları için barındırdığı bu oryantal özellikler (mısır çarşısı gibi çağrışımlar sunması) nedeniyle de dikket çekicidir.Son yıllarda Ege başta olmak üzere pek çok bölgemizde de yetiştirilmeye başlamış ve özelliklerinde belirgin bir yozlaşma da gözlenmemiştir. Son olarak şunu da belirtmem lazım asma yapraklarının yapısı , rengi ve sonbaharda yarattığı müthiş pastoral görüntü de Boğazkere bağlarını görsel açıdan da eşsiz kılar.

-------------------------------

Boğazkere üzümü Elmalı platosuna son derece iyi uyum sağladığı da önemli bir gerçek. Geçen yıl Likya-Kızılbel Bağlarının Boğazkere üzümleri, monosepaj olarak Urla Şarapçılık tarafından işlenmiş ve 2009 rekoltesi Urla Boğazkere kalitesiyle çok büyük dikkat çekmişti. Bugüne kadar Boğazkere'yi sadece Cabernet Sauvignon'la kupaj olarak sunan Likya Şarapçılık ise bu yıl ilk kez kendi üzümlerini monosepaj şaraba dönüştürdü. 6 ay kadar Fransız meşe fıçılarda olgunlaştırıp Likya Vineyards serisi altında tüketime sunmaya hazır hale getirdi. Her iki şarabı da tatmış birisi olarak burunda aynı bağın üzümleri olması dolayısıyla, belirgin şekilde aynı özelliklere sahip olduğunu söyleyebilirim .Ancak Likya Vineyards Boğazkere 2010 damakta bariz biçimde fark yaratıyor. Bitimde adeta aromalar infilak ediyor ve çok daha güçlü, uzun lezzetli bir final sunuyor. Bir de bağlar 15-20 yaşında ulaştığında nasıl bir Boğazkere şarabı çıkacak düşünemiyorum doğrusu.

------------------------------

Likya Vineyards Boğazkere 2010

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Antalya- Elmalı- Kızılbel

BAĞ: Kızılbel Bağları (rakım: 1050-1100 m)

ÜZÜM: %100 Boğazkere (Tek Bağ)

MEŞE: 6 ay Fransız Meşe

------------------------------
93: Renk mor röfleli koyu bordo. Burunda önden menekşe gibi floral tonlar gelirken, daha geriden baskın biçimde kompleks yoğun baharatsı kokular (baharatçı dükkanı gibi) kendini hissettiriyor. Damakta yüksek gövdeli, bol meyvemsi ve güçlü tanenlere sahip.Bitime doğru şarap belirgin şekilde yükselişe geçiyor ve adeta damakta aroma patlamasına neden oluyor. Bitim baharatsı lezzette ve son derece uzun kalıcılıkta. Kesinlikle yıllandırılmayı hakeden bir şarap. Yerli üzümden yapılan Türk şaraplarının en iyisi.

1 Ağustos 2011 Pazartesi

Likya Vineyards Pinot Noir 2010

Likya Şaraphane ön cephe
-------------------------
Likya Bağları ve bu bağlardan yaratılan şaraplar benim için Türkiye'nin en özel hazinelerinden birisi. Şaraplarındaki yarattığı farklılar ve onu özel kılan özellikler şunlar:
1-Denizden 1000-1100 m yükseklikteki Likya yaylalarında ve kent yaşamından kilometrelerce uzaklıkta müthiş güzel bağlardan geliyor olması
2-Şaraphanenin bağların yanı başında olması ve dışarıdan asla üzüm alınmaması
3- Yerli türler başta olmak üzere ideale ulaşmak için uzun vadeli planlamalar, sıradışı denemeler yapılması
4- Şaraplar son derece yalın, kesinlikle manüpilasyon ve makyajlama yok. Biliyorsunuz ki sadece üzüm.
5- Şaraphanenin tüm şarapları kesinlikle birbirinden farklı. Herbiri üzümü ,toprağı, iklimi ve seneyi yansıtan terrior şarapları.
6- Hepsindeki ortak özellik ise meyvenin kesinlikle örtülmemesi, aksine çokca meyve yüklü şaraplar olması.
7- Yaratılan şarapların yabancı önolog danışmanlığında değil de sadece üreticisinin elinden çıkıyor olması .( Böylelikle gelecek rekolteler endişe değil merak uyandırıyor)
8- Kalitenin yavaş yavaş ve öğrenerek yükseltilmesi. Çıtanın birdenbire en yükseklere konmaması sonucunda şişirme değil, olduğu ve olması gerektiği gibi şaraplar üretiliyor olması. Aşırı abartılı ,sansasyonel ve boş reklamlardan kaçınılması. Fiyat kalite oranın çok çok başarılı olması.

Fermantasyon Tankları ve İklimlendirilmiş Fıçı Mahzeni
-----------------




Likya Şaraplarının şu an için toplamda 300 dönüme yaklaşan 2 adet büyük bağ bölgesi bulunuyor. Kızılbel Bağları şaraphanenin yanı başında yer alıyor ve Pers döneminden kalan bir tümülüsü çepeçevre saran tepelik bağlar. Ortalama rakım 1000-1100 m'ler arasında. Klasik türler dışında dikkat çekici üzüm türleri Acıkara adı verilen yerel bir tür ve Pinot Noir. Diğer bağ bölgesi daha güneyde Avlan gölü yakınlarında yer alıyor. Üreticinin ilk oluşturduğu 12 yıllık bu olgun bağlardan tabanda yer alan büyük parsele Arykanda Bağları, yolun üst kısmında yer alan daha yamaçdaki bağlara ise Podalia Bağları adı veriliyor.Yine ortalama rakım 1000 m üzerinde. Bunların dışında bağların ve şaraphanenin sahibi Burak Özkan 'dan aldığım bilgilere göre Kızılbel bağlarının üst kısmında yer alan yüksek tepelik taşlık (1200-1250 m rakım) sert arazilerde bağ oluşturulmak üzere parseller satın alınmış ve ilk asma dikimleri de yapılmış. .Ve toplamda bağ alanında 500 dönüme ulaşılması hedeflenmiş. Bu yeni bağ alanında Pinot Noir, Merzifon Karası ve Narince öncelikli olarak planlaması yapılmış türler. Merzifon Karası şarap yapımında ülkemizde bir ilk olacak ve Likya'nın yerel türlere olan inancını da yansıtıyor. Bu arada Kızılbel bağlarındaki Acıkara asmaları olgunlaşmaya devam ediyor ve muhtemelen 2012 rekoltesinde şarap yapımında kullanılabilcek seviyeye ulaşabilecek.




Fıçı Mahzeni
-------------------------------

Pinot Noir bilindiği gibi yetiştirilmesi, bakımı çok zor son derece nazlı bir üzüm türü. Bu nedenle en iyi üreticiler için bile (ki coğrafya uygunsa) birer prestij ürünü olarak ancak az miktarda şarapları yapılabiliyor. Yapabilenler içinse çoğu kez şarapları sıradan bir kırmızı şarabın ötesine geçemiyor. Henüz iyi bir Cabernet veya Merlot şarabı yapamamış ülkemiz içinse ortalama bir Pinot Noir şarabı bir rüyadan öte geçemez ya da geçemezdi. Türkiye'nin büyük üreticileri bile henüz Pinot Noir yetiştiremezken, 2 küçük ve butik üretici bu cesareti göstermiş durumda. Trakya'da Chateau Nuzun ve Antalya'da Likya Şarapçılık ilk ürünlerini verdiler bile. Her ikisininde üretimleri son derece az ve 1-2 fıçı ile sınırlı düzeyde.





-------------





Likya Kızılbel Pinot Noir Bağı

Likya'nın Pinot Noir parseli Kızılbel Tümülüsünün güney yamaçlarında 4-5 dönümlük küçük bir alanı kaplıyor.Başlangıçta deneme amaçlı olarak çok az miktarda dikimi yapılmış olsa da, üzümün Likya yaylarına çok iyi adapte olduğu anlaşılınca Burak Bey Kızılbel'deki mevcut bağ alanını genişletmiş. Kızılbel'in yukarısında yer alan tepelerdeki sarp arazilere de yeni Pinot Noir asmaları dikilmiş. Böylelikle Pinot Noir üzümü ve şarabı, Likya Şarapçlık için öncelikli hedeflerden birisi olmuş durumda.
Likya Kızılbel Pinot Noir Bağı ve Kızılbel Tümülüsü
----------------------------

Likya Şaraphane

Likya Şarapçılık tamamı 2010 rekoltesi bir tek bağ monosepaj ve meşe fıçı olgunlaştırma yapılmış bir yeni seri şarabı tüketime sunmak üzere. Bu ay içinde satışa sunulması bekleniyor. Likya Vineyards adlı bu seride en dikkat çekici şarap kesinikle Pinot Noir. Diğerleri Boğazkere, Syrah, Cabernet Sauvignon, Merlot, Chardonnay ve Fume Blanc. Ürünlerin tamamında üzümler çok güçlü olmasına karşın meşe fıçı olgunlaştırma 6 ay gibi kısa bir süre ile sınırlı tutulmuş. Bu nedenle ürünlerin tamamında meşe fıçıyı üzümün üzerinde kesinlikle hissetmiyorsunuz. Meşe fıçı şarapta sadece ham ve yeşil tonları alıp, meyvemsiliği ise örtmemiş. Bu yaklaşımın tüm üreticilerimiz için örnek olması gerektiğini düşünüyorum.18-24 ay meşe fıçılarda üzümü ezmenin şarapta bizi bir yere getiremediği şun an için bir gerçek.


Likya Kızılbel Sauvignon Blanc Bağı




------------------------------------------
Likya Vineyards Pinot Noir 2010; benim sanırım tattığım en iyi Türk şarabı. Burun son derece parfümlü, damak ise son derece derinlikli yapıda. Bu şarabın çok çok dikkat çekeceğini düşünüyorum. Ama sorun şu ki bu şarabı bol bol içme şansımız pek olamayacak. Üretim şimdilik sadece 700 şişe ile sınırlı . Bunu 200 şişesi de şaraphanede kalacak ve satışa sunulmayacak. Umarım ilerideki rekoltelerde üretim, kaliteyi de koruyarak artış gösterir.



-------------------------



Likya Vineyards Pinot Noir 2010

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Antalya-Elmalı-Kızılbel mevki

BAĞ: Likya-Kızılbel Pinot Noir Bağı (rakım 1050 m)

ÜZÜM: %100 Pinot Noir (Tek Bağ)

MEŞE: 6 Ay Fransız Meşe

-------------------------

95: Koyu bordo renkli. Burun yoğun ve parfüme nitelikte. İs, katran, toprak, kuru gül ve kuru erik çağrışımlı çok zengin bir aroma çeşitliliğine sahip. Damakta yoğun gövdeli ve bol meyve yüklü. Dokusu katmanlı derinlikli ve kompleks yapıda. Bitim kakao nüanslı, son derece dengeli, uzun ve lezzetli. Burunda ve damakta çok zengin, belki de bugüne kadar yapılmış en iyi Türk şarabı. Yıllandırılıp uzun yıllar sonra tadılmayı kesinlikle hakediyor.

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Yazgan Mahra Emir-Sultaniye 2010

Yazgan Şarapçılığa ait şaraplar , bugüne kadar benim pek tercih etmediğim ürünlerdi. Çünkü hemen hepsinde burunda aynı okside tonlar ve eski ağır fıçı kokusu içeren şaraplar sözkonusu idi. Gerçi Horozkarası'ndan yapılan şarapları, bu üzüm için ülkemizdeki tek ürün olması nedeniyle de Yazgan'a karşı bir sempatim de herzaman vardı diyebilirim. Ancak geçenlerde tattığım bir şarapla bütün ön yargılarım yıkıldı. Ve Yazgan'la yeniden tanıştım.

---------------

Yazgan'nın yaptığı 3 büyük hamle daha ilk ürünlerde kendisini hemen göstermişti.Birincisi Yazgan Şarapçılık bugüne kadar hep dışarıdan üzüm alarak şarap üretiyordu. Ancak yakın geçmişte Manisa-Turgutlu-Çepnidere'de 300 dönüme varan kendi bağlarını oluşturmuşlardı. Bu bağlarda Cabernet Sauvignon, Merlot ,Syrah, Cabernet Franc, Chardonnay ve Sauvignon Blanc yetiştirmeye başladılar. Bağlar kısmen olgunluğa geçen yıl ulaşmış oldu ve üzümleri ilk kez şaraplarda kullanılmaya başlandı. Yine bu yıl içerisinde şarap yapım ünitelerinde çok ciddi bir yatırımla, büyük bir modernizasyona gidildi. Asıl büyük fark ise 365 gün tam zamanlı Fransız bir önologla anlaşmaları ile ortaya çıktı. Antoine Bastide adlı önoloğun yaptığı ilk rekolte bu şaraplarla birlikte kalite çıtasının bir anda Türkiye'nin en iyileri ile yarışır düzeye geldiğini söylemek lazım. Bu müthiş çabadan dolayı Yazgan'ı kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

----------------------------

Yazgan Şarapçılık geçtiğimiz aylarda 2010 rekoltesi pek çok ürün çıkardı. Monosepaj üzüm adları ile anılan mevcut geniş seri, baştan başa etiketleri ile birlikte yenilendi. Bu seride yabancı sepajlarda kullanılan üzümler üreticinin Turgutlu'daki bağlarından gelirken , yerli üzümler ise ait oldukları coğrafyalardan temin edilmeye devam edilmekte. Bunun dışında MAHRA adlı 3 şaraptan oluşan bir kupaj seri de piyasaya sunuldu. Bu seride Boğazkere-Öküzgözü; Emir-Sultaniye ve Cabernet Sauvignon-Syrah kupajları yer alıyor. Benim seride ilk tattığım şarap Emir-Sultaniye oldu. Kesinlikle son derece temiz yapılmış başarılı bir beyaz şarap. Fiyat performans açısından da mükemmel diyebilirim.

-----------------------

Yazgan Mahra Emir-Sultaniye 2010

STİL: Beyaz Sek Şarap

BÖLGE: Denizli-Kapadokya

ÜZÜM: Emir&Sultaniye

MEŞE: yok

------------------------

90 : Renk açık altın sarısı.Son derece aromatik bir buruna sahip. Misketi andırır tarzda çiçeksi, tropikal meyvemsi tonlar belirgin algılanıyor. Damakta orta üstü gövdeli, meyvemsi ve dengeli yapıda. Asiditesi yerinde, bitimi ise orta uzunlukta. Bitimdeki az miktarda acılık bırakan tat dışında, sorunsuz temiz yapılmış bir beyaz şarap.

19 Temmuz 2011 Salı

Boutari Skalani 2003

Girit Akdenizin'in 5. büyük adası . Çok verimli topraklara , su rezervlerine sahip ve Yunanistan tarım ekonomisi için vazgeçilmez. Ada halkının yaşam ve beslenme stili nedeniyle çok uzun yaşadıkları düşünülüyor. Girit mutfağı ise kendi başına bir kültür. Girit, tarihimiz açısından da çok önemli bir yere sahip. Tam 24 yıllık bir kuşatmanın ardından 1669 yılında Kandiye'nin alınması ile fethi tamamlanabilmiş. Böylelikle 450 yıllık Venedik hakimiyeti son bulmuş. Neredeyse 2,5 asır Osmanlı eyaleti olarak kalmış. Adanın Yunanistan'a bağlanması ise Kıbrıs benzeri diplomatik masabaşı oyunlarla 1908.




Girit çok verimli topraklara sahip. Bağcılık da oldukça gelişmiş durumda. Buna karşın şarap üretimi Yunanistan ölçeğinde bakıldığında çok da fazla olduğu söylenemez. Az sayıda üretici söz konusu. Boutari ise Yunanistan'ın bizdeki Kavaklıdere gibi ülkenin hemen her bölgesinde kendi bağları olan büyük bir üreticisi. Girit'te de 1990lı yıllarda yatırım yaparak bağlar oluşturmuşlar. Ve adanın da en iyi şaraplarını yaratmaya başlamışlar. Boutari'nin bağlarının ve şaraphanesinin adı "Fantaxometocho". Bu bağlar Kandiye (Heraklion) nin hemen güneyinde yer alan SKALANI adlı köyde yer alıyor ve yörenin rakımı 150-250 m arasında değişiyor. Köy ünlü Minos uygarlığının başkenti Knossos'a 4 km uzaklıkta yer alıyor. Fantaxometocho Bağlarında Boutari pek çok yerel ve yabancı üzüm türlerini yetiştiriyor. Kırmızı türler Kotsifali, Mandilari, Liatiko, Syrah and beyaz türler Chardonnay, Vilana , Malvasia Aromatica ve Moschato Spinas bağlarda yer alan başlıca üzüm çeşitleri. Kotsifali adanın en önemli yerel kırmızı üzüm çeşidi. Mandilari ise başta Rodos olmak üzere tüm Ege adalarında yaygın olarak gözlenen bir çeşit.Bu iki üzümün kupajı sıklıkla yapılıyor.Son yıllarda Syrah ada iklimine de iyi uyum sağladığı gözlendiği için tüm adada yaygın olarak yetiştirilmeye başlamış.
Boutari Fantaxometocho Bağlarından üretilen başlıca şaraplar şunlar:




*Fantaxometocho: %65 Chardonnay, %25 Malvasia , %10 Vilana kupajı


*Kretikos Red: %60 Kotsifali, %40 Mandilaria kupajı


*Kretikos White: %95 Vilana, %5 diğer nadir lokal türler


*Skalani: Üreticinin ve Girit'in en önemli şarabı. Amerikan ve Fransız meşe fıçılarda 1 yıl süre ile yıllandırılmış. Pek çok uluslararası yarışmadan altın madalya sahibi. İlk rekoltelerinde Kotsifali&Mandilaria kupajı kullanılırken son yıllarda Kotsifali & Syrah kupajı tercih ediliyor. Hatta sn rekoltesinde Syrah %60 lık bir orana kadar yükseltilmiş durumda.


*İouliatiko: Liatiko adlı yerel kırmızı üzümün güneş altında kurutulması ile elde edilen tatlı şarap


Boutari Skalani adlı şarabı Girit'te araştırırken özellikle 2002-2003 rekoltelerine ulaşmaya çalıştım. Çünkü içinde Syrah barındıran bir kupaj yerine Girit'e özgü bir kupaj şarap daha çekici gelmişti. 2003 rekoltesini adadaki bir şarap butiğinde bulup satın aldım.
------------------------------



Boutari Skalani 2003



STİL: Kırmızı Sek Şarap


BÖLGE: Yunanistan-Girit-Kandiye(Heraklion)-Skalani Köyü


BAĞ: Fantaxometocho Bağları (150-250 m rakım)


ÜZÜM: % 70 Kotsifali; %30 Mandilaria


MEŞE: 1 Yıl Amerikan ve Fransız Meşe



--------------------------------


90 :Renk açılmaya başlamış. Burunda yoğun kuru meyvemsi kokular ve topraksı izler taşıyor. Damakta orta üstü bir gövdeye sahip. Meyvemsilik korunmuş ve dokusu sağlam. Tanenler güçlü ama yuvarlanmış durumda. Bitim oldukça uzun ve lezzetli baharatsı bir kalıcılığa sahip. İçim olgunluğunda ulaşmış bir kırmızı şarap.

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Prodom Rose 2010



Roze şarapları çok fazla ev ortamında tükettiğimi söyleyemem. Yazın restaurantlarda denize karşı, yemeklerle beraber içilebilecek bir içki ( şarap?) seçeneğidir benim için roze. Gerçek bir şarap değildir.Ancak yaz turizminde iddialı olan ülkemiz için roze ve blush roze şarap yapımını da çok çok önemsiyorum doğrusu. Turistlerinde çokca tükettiklerine de defalarca şahit olmuşumdur. Beyaz şarabı da fazla restaurantlarda tüketmiyorum çünkü orta kalite olanlarının bile fiyatları ederlerinin çok üzerine çıkabiliyor malesef. Dolayısı ile Antalya'da dış ortamlarda Temmuz ve Ağustos ayları Roze aylarıdır benim için. Evde ise beyazlar öncelikli tercihimdir.




Roze şaraplarda daha önce de belirttiğim gibi yabancı üzümlerin kullanılmasına kişisel olarak karşıyım. Çünkü roze şaraplarda belli bir kaliteyi tutturmada üzüm türünün çok önemli olmadığı kanısındayım. Yani yabancı türler ekstra bir kalite gerekçesi değil benim için. Basbayağı başta Kalecik Karası, Çal Karası, Öküzgözü gibi yerel üzümlerimizden de çok üst düzeyde rozeler yapılabileceğini ve yapıldığını düşünüyorum. Zaten yaz aylarında turizm bölgelerinde çok fazla tüketildiğini düşünürsek hiç olmazsa bu yerel türleri kullanarak , üzümlerimizin de kısa yoldan ve riske girmeden reklamınını da yapmış olacağız inancındayım. Böylelikle yabancıların yerel türlere olan merakını arttırabilir ve yerli kırmızı-beyaz şarap tüketmelerinin de önünü açmış olabiliriz diye düşünüyorum. Bilmem yanılıyor muyum ?

------------------------------
Prodom Rose 2010
STİL: Sek Roze Şarap

BÖLGE: Ege

BAĞ: ?

ÜZÜM: %100 Syrah

-------------------------------
84: Renk açık somon pembesi . Burunda portakal , greyfurt gibi narenciye aromaları algılanıyor . Damakta gövdeli ve yoğun bir roze . Bitimi oldukça uzun bir şarap olsa da bir miktar asidite ve acılık hissediliyor. Ana yemekleri taşıyabilecek güçlü bir roze örneği.

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Prodom Barudi Syrah 2010









Öncelikle bu ürünün başlığı konusunda biraz kararsız kaldığımı belirtmek isterim. Gıdatay Barudi , Prodom Barudi ya da Barudi hangisi daha doğru olacak emin olamadım. Prodom adı ne ön ne de arka etikette geçmiyor. Gıdatay ise Aydın'da zeytinyağı ve şarap üreten üretici şirketin adı. Geçen yıla kadar Aydın'daki kendi bağlarından elde edilen üzümlerden, Sevilen Şarapçılık tesislerinde Prodom markası ile şarap üretimi yapılmakta idi. Sanırım bu konuda geçen yıl yönetmelik değişti ve başka bir firma adına şarap üretimi de tümüyle yasaklandı. Gıdatay'da geçen yıldan itibaren Aydın-Umurlu'da inşaasını tamamladığı, kendi şaraphanesinde üretime başlamış durumda. Hepsi 2010 rekoltesi 4 farklı ürünü de ( kırmızı, beyaz, blush ve roze) geçtiğimiz günlerde tüketime sundu. Arka etiketlerinden üzümlerin Ege bölgesindeki başka bağlardan elde edildiği anlaşılıyor. Bu ürünlerin birazda ilerisi için deneyim kazanma amacını taşıdığını düşünüyorum. Prodom ise üst kalite marka olarak kalmaya devam edecek gibi. Yine de tüm şarap markalarını kucaklayacak yeni bir adlandırmaya ihtiyaç var gibime geliyor. Belki de planlanmış ama benim bilgim olmamış da olabilir tabi ki.

-----------------


Barudi 2010; %100 Syrah üzümlerinden yapılmış genç bir şarap. Üzümlerin kökeni belirtilmemiş. Prodom'da olduğu gibi üreticinin kendi bağının ürünü olmadıkları açık. Sadece Ege bölgesinden ve geç hasat ürün oldukları arka etikette not alınmış. Meşe fıçı kullanımı da söz konusu değil. Genç ve taze bir kırmızı şarabın özelliklerini bütünüyle taşıyor. İçimi kolay, dengeli ve meyvemsi bir yapıda. Yaz aylarında serin içilebilecek (Syrah olmasına rağmen!) bir şarap seçeneği de aynı zamanda.



-----------------



Barudi Syrah 2010

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Ege

BAĞ: ?

ÜZÜM: %100 Syrah

MEŞE: Yok



-----------------

82: Renk parlak kırmızı. Burun floral. Kırmızı kiraz ve frambuaz kokuları belirgin algılanıyor. Damakta dengeli, meyvemsi ve orta gövdeli bir şarap. Dokusu biraz zayıf, bitimde de biraz kısa kalıyor. Serin tüketilmesi gereken taze bir şarap. Yaz ayları için kırmızı içilecekse kesinlikle doğru tercih.

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Torres Gran Coronas Reserva 2006




----------------------


Torres Gran Coronas Reserva 2006


STİL: Kırmızı Sek Şarap


BÖLGE: İspanya-Katalonya-Penedes


BAĞ: Torres Bağları


ÜZÜM: %85 Cabernet Sauvignon; %15 Tempranillo


MEŞE: Fransız Meşe (Süre?)


FİYAT: 70 TL


--------------------




88: Olgun koyu bordo renginde. Burunda yoğun biçimde frenk üzümü , böğürtlen ve yaban mersini kokuları algılanıyor. Damakta orta gövdeli, tanenler yuvarlanmış olsa da halen gücünü hissettiriyor. Bitim ise baharatsı lezzette ve orta düzeyde kalıcılığa sahip. 2-3 yıl daha bekletilebilecek orta düzey bir Cabernet örneği.

28 Haziran 2011 Salı

LA Wines Mon Reve Chardonnay-Chenin Blanc 2010

Fotograf Dr. İlker Özdemir'den alıntıdır.




İzmir'li ünlü Levanten işadamı Lucien Arkas, şirket hisselerinin çoğunluğunu satın alması ile İdol Şarapçılığın adını da bir süre önce LA Wines olarak değiştirdi. Bu radikal değişimle birlikte yeni şarap serileri de kendini göstermeye başlamış oldu. İlk değişiklik Mon Reve adlı yeni bir şarap serisinde. Fransızca da Benim Rüyam ya da hayalim anlamına gelen seride şimdilik 2 beyaz ürün var. Birincisi üreticinin Torbalı'da ki kendi bağlarından Chardonnay- Chenin Blanc kupajı ; ikincisi ise Kapadokya'dan gelen %100 Emir. Henüz piyasada hiç görmediğim Mon Reve Chardonnay-Chenin Blanc adlı şarabı bir restaurantta tatma şansı buldum. Çok çok beğendiğimi kesinlikle söyleyebilirim. İlerisi için de son derece de umut verici. LA Wines bu yıldan itibaren kendinden çok söz ettirecek gibi duruyor.



LA Wines Mon Reve Chardonnay- Chenin Blanc 2010
STİL: Beyaz Sek Şarap
BÖLGE: Ege-İzmir-Torbalı (ionya)
BAĞ: LA Bağları (idol Bağları)
ÜZÜM: %85 Chardonnay, %15 Chenin Blanc (Tek Bağ)
MEŞE: yok

--------------------------------



91: Açık sarı renkli. Burunda orta düzeyde limon ve limon çiçeği kokuları algılanıyor. Burun bir miktar kapalı denilebilir.Damakta orta üstü bir gövdeye, diri bir asiditeye ve çok başarılı bir mineralite derinliğine sahip. Bitime kadar hiç boşluk bırakmaksızın meyve ve mineral yüklü bir şarap. Bitim ise son derece lezzetli ve uzun kalıcılıkta. Beyaz şaraplarda uluslararası standartları yakaladığımızın en iyi kanıtlarından birisi daha.

16 Haziran 2011 Perşembe

Ktima Biblia Chora Ovilos 2009

Biblia Chora; Yunanistan için çok önemli bir proje.Yunanistan'da şarapçılık konusunda 2 önemli isim Önolog Vassilis Tsaktsarlis and Vangelis Gerovassiliou güçlerini birleştirip Makedonya'nın doğusunda Kavala kenti yakınlarında 35 hektarlık organik bağlar ve bağların ortasında modern bir şaraphane oluşturmuşlar. Bu bağlarda Yunanistan'ın en önemli yerel üzümleri (Assyrtiko ve Agiorgitiko) ve pek çok uluslararası üzümleri yetiştirmişler . Kısa süre içinde başarıyı da yakalamışlar. Özellikle bugün tadımını yaptığım Ovilos adlı beyaz şarabın hemen her rekoltesi uluslararası yarışmalardan altın madalya ile dönmeyi başarıyor. Üreticinin de amiral gemisi olan bu şarap ile Yunanistan'ın en iyi, en istikrarlı şaraplarının başında geliyor.
Ktima Biblia Chora -Kavala-Yunanistan
--------------

Ovilos üreticinin bir kırmızı ve bir beyaz şaraptan oluşan özel rezerv bir serisi. Kırmızı şarap %100 Cabernet Sauvignon'dan yapılıyor. Çok dikkat çekici bir başarısı yok. Oysa Ovilos Beyaz son derece sıradışı ve özel bir şarap. %50 Assyrtiko, %50 Semillon kupajından oluşuyor. 6 ay süre ile meşe fıçılarda olgunlaştırılıp tüketime sunuluyor. Asidite ve meyvemsi özelliklerini Yunanistan'ın en iyi beyaz üzümü (kökeni Santorini adası) olan Assyrtiko 'dan ; gövdesini ve gücünü de (kökeni Bordeaux) Balkanlara iyi uyum sağladığı bilinen Semillon 'dan alan şarap, böylelikle oldukça kompleks bir yapıya kavuşuyor. Benim tattığım 2009 rekoltesi yine uluslararası pek çok yarışmadan Altın madalya'lar ile dönmüş. (Decanter, International Wine & Spirit Competition, Concours Mondial Bruxelles).

----------------

Ktima Biblia Chora Ovilos Beyaz 2009

STİL: Beyaz Sek Şarap

BÖLGE: Yunanistan-Makedonya-Kavala-Kokkinochori

BAĞ: Biblia Chora Bağları (organik) (rakım 400 m)

ÜZÜM: %50 Assyrtiko, %50 Semillon (Tek Bağ)

MEŞE: 6 ay Fransız Meşe

------------------

92: Omuzlu büyük bir şişe tasarımı ile daha ilk baştan dikkat çekici şarap.Renk açık altın sarısı. Burun misket aromalarını andırır şekilde. Çiçeksi ve tropikal meyvemsi oldukça kompleks aromalar yoğun biçimde algılanıyor. Damakta dolgun ve gövdeli . Meyvemsi tatlar damakta öne çıkıyor. Orta damağı bütünüyle kaplayan şarabın oldukça diri bir asiditesi de sözkonusu. Bitim, bir miktar acımsılık hissedilse de oldukça uzun kalıcılıkta.

11 Haziran 2011 Cumartesi

Marisa Cuomo, Furore Bianco Fiorduva 2006




Sıradışı bağlar, üzümler ve şaraplar herzaman ilgimi çekmiştir. Dün gece tattığım beyaz şarap da uzun süredir çok çok merak ettiğim ve yaklaşık 1 yıl boyunca da bir türlü içmeye kıyamadığım şarapların başında geliyordu. İtalya'nın Campania bölgesindeki Amalfi Kıyılarında denize doğru dimdik inen kayalık yamaçlarda, teraslanmış bağlardan, çok nadir bulunan yöresel antik üzümlerin oluşturduğu bu kupajın adı FIORDUVA. Aynı zamanda tüm İtalya'nın da en iyi beyaz şaraplarından birisi olarak gösteriliyor. Üreticisi Marisa Cuomo ise bölgenin özellikle beyaz şaraplarıyla ünlü saygın ve başarılı bir üreticisi. Bağları görünce ne kadar zor bir işi başardıkları hemen anlaşılıyor. Benim bu şaraba olan ilgim Vedat Milor'un bir yazısında bahsetmesi ile başladı diyebilirim. Aslında beyaz şarapları kolay kolay yurtdışından taşımayı tercih etmesem de bu şarap bu konuda saydığım sebeplerle istisna oldu diyebilirim. Şarabı oluşturan üzümler (%30 Fenile, %30 Ginestra, %40 Ripoli) bölge için bile sıradışı denilebilir. Tükenmeye yüz tutmuş bu beyaz üzümlerden bile böyle müthiş bir şaraba imza atmaları da çok önemli.
Marisa Cuomo Bağları




-----------------------------
Fiorduva; üreticinin en önemli şarabı. Fenile (%30); Ginestra (%30) ve Ripoli (%40) adlı yerel üzümlerin bir kupajı. Asmaların ortalama yaşı 80 ve Pergola yani çardak (kameriye) tarzında oluşturulmuş. Kıyıya dik inen teraslanmış bağların rakımı 180 m ile 620 m arasında uzanım gösteriyor. Hasat ise Ekim sonuna doğru aşırı olgun üzümlerden yapılıyor. Vahşi mayalar kullanılarak ve 3 ay süren fermantasyon işlemi sonucunda bu eşsiz şarap elde ediliyor.


Campania 'da yaygın biçimde çardak şeklinde oluşturulan asmalar.
--------------------------------

Fiorduva 2006 her yönü ile etkileyici bir beyaz şaraptı. En başta ülkemizin en gözde beyazları 6 ayda çöküşe geçerken bu şarabın 6. yılında hala sapasağlam durması çok önemli idi. Hiç adı duyulmamış yerel üzümlerden böyle başarılı sansasyonel şaraplar yapılabilmesi bizim için de çok önemli bir örnek olsa gerek. Burun kıvırdığımız beyaz ve kırmızı üzümlerin de niye potansiyeli olmasın. Yabancı sepajlarlara dış piyasalarda bir yere varamayacağımız bu kadar açıkken üstelik!


Amalfi Kıyıları

--------------------------

Marisa Cuomo Furore Bianco Fiorduva 2006
STİL: Sek Beyaz Şarap
BÖLGE: Campania- Amalfi-Furore
BAĞ: Marisa Cuomo Furore Bağları
ÜZÜM: %30 Fenile, %30 Ginestra, %40 Ripoli
MEŞE: 3 ay meşe fıçı fermantasyonu
FİYAT: 40-50 euro
----------------------------


Teraslanmış dik yamaç bağları. Amalfi Kıyıları




Zorlu Marisa Cuomo bağlarından birisi daha.
--------------------------------------

95: Renk altın sarısı. Burunda yoğun kayısı , şeftali ve bergamut kokulu. Damakta yoğun, dolgun ve meyvemsi. Meyve ile birlikte müthiş bir mineralite ve dipdiri bir asidite söz konusu. Orta damağı bütünüyle kaplayan bir şarap. İyi ayarlanmış asidite, tatlılığı ve gövdeyi çok iyi taşıyor. Bu nedenle bitim de son derece dengeli ,uzun ve keyifli.

Kir-Yianni Ramnista 2003



Kir-Yianni Estate Ramnista Naoussa AOC 2003



Xinomavro; Yunanistan'ın en iyi kırmızı şaraplık 2 üzüm cinsinden birisi olarak gösteriliyor. Kuzey Yunanistan-Makedonya bölgesinin ana üzüm çeşidi olan Xinomavro'dan yıllanmaya uygun baharatsı lezzetli dolgun şaraplar elde edilebilmekte. Bu özellikleri ile ülkemizde ki Boğazkere ile örtüşen özelliklere sahip. Pek çok üretici Xinomavro'dan, monosepaj ve kupaj şarap yapımında faydalanmakta. Kir-Yianni ise Selanik yakınlarında bağları olan çok önemli bir üretici. Bağların ortasında yer alan ve üreticinin simgesi olan kule Osmanlı Türk'lerinden kalan bir karakol binasına ait.

-------------------------



-----------------------


Ramnista; adlı şarap üreticinin %100 Xinomavro'dan yaptığı en özel şaraplarının başında geliyor. Bağların bulunduğu bölge Naoussa AOC olarak adlıdırılan apelasyona ait. Bağların yapımı 1960 lı yıllara dayanıyor.Şarap 12 ay meşe fıçılarda olgunlaştırılmış ve 15 yıla kadar da yıllanma potansiyelinin olduğu not edilmiş.

----------------------

Kir-Yianni Ramnista 2003

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Makedonya- Naoussa-Yiannakohori

BAĞ: Kir Yianni Naoussa Bağları (280-330 m )

ÜZÜM: %100 Xiomavro

MEŞE: 12 ay Meşe Fıçı
-------------------
83: Renk açılmaya başlamış. Kiremit rengi röfleler belirmiş durumda. Burun oldukça yoğun. Toprak, is, katran kokuları algılanıyor. Damakta orta gövdeli. Tanenler tamamen yuvarlanmış ve ipeksi bir yapıya kavuşmuş. Bitim ise önemli ölçüde sulu ve de kısa kalıyor. Tahminimden önce yaşlanmış ve yorulmuş bir şarap.






10 Haziran 2011 Cuma

Urla Chardonnay 2010

Urla Şarapçılığın Chardonnay üzümünden yaptığı 2. rekolte şarabı. Üreticinin kendi bağlarında Chardonnay yok. Bu nedenle geçen yılda olduğu gibi üzümler Likya Bağlarından temin edilmiş. Mükemmel bir şarap değil elbette ama yine de fiyatının hakkını Türkiye koşullarında veren iyi bir beyaz şarap. Bence bu yaz içmeye değecek şarapların da başında geliyor.


Urla Chardonnay 2010

STİL: Beyaz Sek Şarap

BÖLGE: Antalya-Elmalı

BAĞ: Likya Bağları (1000 m)

ÜZÜM: %100 Chardonnay

MEŞE: yok

FİYAT: 35 TL
------------

89: Renk çok açık sarı. Burun çok çok zengin.Floral ve parfümlü bir yapıya sahip. Çiçek bahçesi gibi . Damakta meyvemsi ve orta üstü bir gövdesi var. Bitim orta uzunlukta. Ancak asidite damakta bir miktar yetersiz kalıyor ve bu durum bitimde baharatsı acılık sorununa neden oluyor. Burunda çok çok kuvvetli, damakta aynı güce ulaşamasa da etkileyici bir beyaz.

Kayra Vintage Öküzgüzü 2008



Kayra'nın en çok ilgimi çeken şarabı Vintage serisinden çıkan %100 Öküzgözü. 2008 2. rekolte olarak yakın zamanda çıktı. Öküzgözü'nün kendi vatanında yer alan ve tek bir bağdan (Şükrü Baran Bağları) üzümler yine temin edilmiş. 19 ay süre ile Amerikan Meşe fıçılarda olgunlaştırılmış....

-------------------------------
Kayra Vintage Öküzgözü 2008
STİL: Kırmızı Sek Şarap
BÖLGE: Doğu Anadolu- Elazığ-Aydıncık
BAĞ: Şükrü Baran Bağları
ÜZÜM: %100 Öküzgözü (TEKBAĞ)
MEŞE: 19 ay Amerikan Meşe
-------------------


83:Parlak canlı yakut renginde. Burunda mürdüm eriği ve kuru meyvemsi kokular yoğun. Daha geriden topraksı kokular geliyor. Damakta orta gövdeli ve meyvemsi. Ancak bir miktar asidite öne çıkıyor. Bu nedenle bitim biraz acımsı, düz ve kısa kalıyor. 2007 rekoltesinin gerisine düşmüş. Ancak her rekoltesini de takip edeceğim çok özel bir şarap.

Sarafin Chardonnay 2009



80 PUAN ALTI: Renk açık altın sarısı. Burun çok silik, belli belirsiz narenciye kokuları var. Damakta orta üstü gövdeli ve dolgun yapıda. Bitimde belirgin acılık sözkonusu. Keyif veren bir şarap değil. Sarafin Chardonnay 'in bugüne kadar tattığım en kötü rekoltesi. Sarafin efsanesine yakışmamış.

Sarafin Sauvignon Blanc 2010

87: Renk çok çok açık sarı neredeyse renksiz. Burun oldukça yoğun. Tipik Sauvignon blanc burnu. Bektaş üzümü, çimen ve tropikal meyvemsi kokular. Damakta meyvemsi, dengeli,orta üstü gövdeli ve dolgun yapıda. Bitim orta uzunlukta ve bir miktar acımsı.




6 Haziran 2011 Pazartesi

Vinolus Chardonnay 2009

Kayseri'de yer alan ve Molu çiftliğinin ürünü olan tek bağ %100 Chardonnay. Bu yılın en dikkat çeken şaraplarından birisi oldu. Chardonnay du Monde 2011 de gümüş madalya aldı Türk Chardonnay'leri içinde de bu yıl en iyi başarı Vinolus Chardonnay 2009 'a ait. 11 ay boyunca Sur Lies tekniği ile Fransız Meşe fıçılarda fermente edilmiş ve olgunlaştırılmış.

Molu çiftiliğinde yaklaşık 230 dönümlük bağ alanı şaraplık üzümlere ayrılmış durumda. Kırmızı üzüm olarak Kalecik Karaı, Tempranillo ve Shiraz; Beyaz üzüm olarak da Narince,Chardonnay ve Rhoussanne yetiştiriliyor. Üreticinin kendi bağlarından ürettiği ve piyasaya sunduğu tek şarap bu Chardonnay. Diğer şaraplar bağlar henüz genç olduğu için dışarıdan üzüm temin edilerek yapılmış. Bu Chardonnay'in yapımında Turasan'a da danışmanlık veren Edouard Guerin destek olmuş.
------------------------

Vinolus Chardonnay 2009
STİL: Beyaz Sek Şarap
BÖLGE: Kapadokya-Kayseri-
BAĞ: Molu Çiftliği
ÜZÜM: %100 Chardonnay
MEŞE: 11 ay Fransız Meşe (sur lies)
-----------

92 : Renk altın sarısı. Burunda ilkin meşe fıçıdan gelen vanilya ve tereyağı aromaları baskın. Havalandıkça ve ısı düştükçe limonsu aromalar ortaya çıkıyor. Damakta yüksek gövdeli ve yağlı yapıya sahip.Asidite son derece diri ve yerinde. Bitime kadar sorunsuz hissediliyor. Bitim oldukça uzun ancak hafifce acımsılık hissediliyor. Bu haliyle alışık olmadık derecede yoğun ve asiditenin korunduğu ilginç ve sıradışı bir Türk Chardonnay'i örneği.Kapadokya'nın ülkemiz için çok çok iyi bir beyaz şarap Terruar 'ı olduğunun da önemli bir kanıtı.
----------------------

Sevilen 900 Cabernet Sauvignon 2008



Sevilen 900 Cabernet Sauvignon 2008

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Denizli-Güney

BAĞ: Güney Sevilen Bağları (900 m rakım)

ÜZÜM: %100 Cabernet Sauvignon

MEŞE: 14 ay Fransız Meşe

----------------------------------

80 PUAN ALTI: Renk koyu bordo. Burunda siyah meyveler orta düzeyde algılanıyor. Damakta orta gövdeli. Tanenler damağı yoracak kadar önde; dengeli değil. Bitimi de keyifsiz. Bence olmamış. Centum'un çok gerisinde kalan bir şarap. Güney'den iyi Cabernet çıkacağı konusunda umutlarım sönmeye başladı artık.

Urlice Cabernet Sauvignon 2009



Urlice'nin geçtiğimiz günlerde çıkan Fransız meşe fıçılarda olgunlaştırılmış, monosepaj Cabernet Sauvignon şarabı. Şarap bana kalırsa ülkemizde Cabernet karakterini az da olsa yansıtan nadir şaraplardan birisi. Bu konuda bence hala ülkemiz topraklarında gerçek bir Cabernet şarabı henüz yapılabilmiş değil. Bir çok üretici bu konuda oldukça başarısız kaldılar. Büyülübağ Cabernet, Kavaklıdere Egeo Cabernet ve Urlice Cabernet kısmen de olsa üzümün karakterini yansıtan az sayıdaki aklıma gelen ürün adları.


-------------------------

Urlice Cabernet Sauvignon 2009

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Ege-İzmir- Urla

BAĞ: Urlice Bağları

ÜZÜM: %100 Cabernet Sauvignon (Tek Bağ)

MEŞE: 18 ay Fransız Meşe

--------------------------

86: Renk koyu bordo. Burunda önde meşe tonları geriden ise yoğun şekilde böğürtlen , frenk üzümi gibi siyah meyve kokuları algılanıyor. Damakta orta üstünde bir gövdeye sahip. Dolgun ve dokusu güçlü. Tanence zengin henüz yuvarlanmamış. Bitim de baharatsı lezzette ve gövdeye göre biraz kısa kalıyor denilebilir. 2-3 yıl daha dinlenmeyi kesinlikle hakediyor. Cabernet karakterini kısmen iyi yansıtabilen nadir yerli şaraplarımızdan.

5 Haziran 2011 Pazar

Paşaeli Kolorko 2010




Bu şarabın benim için değeri 100 tam puandır. Trakya'nın kayıp antik beyazı KOLORKO, Paşaeli'nin çabası ile yine hayat buluyor.Tebrik ve teşekkür ediyorum. Paşaeli'nin tüm yerel türlere olan bu ilgisi çok umut verici. Müthiş bir çaba.....

-------------------------

80:Renk açık sarı. Burun oldukça silik. Belli belirsiz sarı meyveler algılanıyor. Damakta orta üstü bir gövdeye sahip. Asidite düşük kalıyor. Bitim ise orta uzunlukta ve bir miktar acılık sözkonusu. Yapıncak ile karşılaştırıldığında burunda daha zayıf, damakta daha iyi bir şarap. Her iki üzüm için de tatlı (passito ?) şarap denemeleri yapmak çok daha iyi sonuçlar verecektir diye düşünüyorum.

Paşaeli Yapıncak 2010



Yapıncak daha çok Tekirdağ ilinde yetişen benekli sarı renkli bir üzüm çeşidimiz. Ala benekli renginden dolayı Kınalı Yapıncak adı veriliyor. Geçmişte Trakya'da çok geniş bir yayılım alanı mevcutken, ekonomik değeri daha yüksek beyazların yükselişi ile birlikte bağ alanları gitgide daralmaya başlamış. Paşaeli bizim için Yapıncak'ı yeniden keşfetmiş ve şarap haline getirip sunmuş.

----------------------------------

Paşaeli Yapıncak 2010

STİL: Sek Beyaz Şarap

BÖLGE: Trakya

ÜZÜM: %100 Yapıncak

---------------------------------

80:Açık sarı renkli. Burunda ayva, sarı elma, armut kokuları baskın. Havalandıkça çiçeksi kokular ortaya çıkıyor. Damakta orta gövdeli dengeli ve meyvemsi. Ancak asidite çok düşük ve bitim de kısa kalıyor. Yapıncak Trakya'nın Marmara kıyılarında yetişen alaca renkli lokal bir üzüm çeşidimiz. Son yıllarda bağ alanlarının çok azaldığı kesin. Paşaeli'nin yerel üzümlere olan bu desteğini alkışlıyorum. Paşaeli Kolorko'yu da merakla ve heyecanla sona saklamış durumdayım.

Paşaeli Serena Shiraz 2009



Paşaeli; son bir yıldır benim en çok ilgimi çeken üreticilerin başında gelmeye başladı. Özellikle yerli ve az bulunur üzümlerimizden pek çok güzel şarap denemeleri sözkonusu. O özel şarapların da ileri günlerde tadım notlarını yazacağım. Serena ise , Paşaeli tarafından üretilmesine karşın alt bir şarap markası olarak sunulmuş durumda. Cabernet-Merlot kupajı ve Shiraz olmak üzere 2 adet ürünü var. Serena , Çeşme-Alaçatı'da yer alan yaklaşık 15 dönümlük çok küçük bir bağın adı. Bağlar Paşaeli'ne değil Serena Tarım adlı başka bir şirkete ait. Şarabın yeni rekoltelerinin gelip gelmeyeceği veya seriden başka şarapların çıkıp çıkmayacağı ise meçhul. Üreticinin kendine ait bağları ise Tekirdağ-Hoşköy ve İzmir-Buca-Kaynaklar'da yer alıyor. Üretim aşamasında da ünlü İtalyan Önolog Andrea Paoletti Paşaeli'ne danışmanlık vermekteymiş.

------------------

Paşaeli Serena Shiraz 2009

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Ege-İzmir-Çeşme-Alaçatı

BAĞ: Serena Bağları

ÜZÜM: %100 Shiraz (Tek Bağ)

MEŞE: ?

-------------------

91: Çeşme Alaçatı'da yer alan 15 dönümlük küçük bir bağın üzümlerinden yapılmış. %100 Shiraz. Renk siyaha varan koyulukta.Burunda çok yoğun karanfil,tütün, baharat kutusu aromaları algılanıyor.Damakta son derece konsantre ve gövdeli. Dengeli meyvemsi yapıda ve damakta bitime kadar hiç boşluk bırakmıyor. Bitim de oldukça uzun ve baharatsı lezzette... Serena'nın Cabernet-Merlot kupajı ilk olarak dikkat çekmişti ancak benim için bu Shiraz çok daha başarılı ve 90 puan üstü bir performansa sahip. Tekrar tatmayı ve kavımda bir miktar yer açmayı düşünüyorum. Bu yılın ilk süprizi..

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Kavaklıdere Pendore Syrah 2009




Pendore Syrah 2009 şarabın çıkan 3. rekoltesi . Geçen rekoltesi olan 2008 oldukça ilgimi çekmişti. Bu nedenle çıkar çıkmaz Kavaklıdere'den temin ettim. Pendore Bağlarından gelecek yıllarda çok başarılı kırmızı şaraplar elde edileceğine de eminim doğrusu.



---------------------------------------------------------

Kavaklıdere Pendore Syrah 2009

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Ege-Manisa-Salihli-Kemaliye

BAĞ: Pendore Bağları (250 m)

ÜZÜM: %100 Syrah

MEŞE: 8 ay Fransız Meşe

FİYAT: 55 TL



---------------------------------------
88 PUAN: Parlak Bordo renkli. Ön burun böğürtlen yaban mersini gibi siyah meyvelerce çok zengin , daha geriden is katran kokuları algılanıyor. Damakta çok dengeli,orta gövdeli ve meyvemsi karakterde. Tanenler bütünüyle yuvarlanmış. Bitim de oldukça uzun baharatsı lezzette ve dengeli yapıda. Bu haliyle içimi son derece keyifli, çok dengeli yapı da başarılı bir Syrah örneği. Ancak 90 puan üstü bir şarap olduğunu da şahsen düşünmüyorum.


25 Nisan 2011 Pazartesi

Feudi Di San Gregorio Albente 2009

Güney İtalya'nın Campania bölgesi şarapları her zaman çok çok ilgimi çekmiştir. Çünkü Dünya'nın da en eski şarap üretim merkezlerinden birisi olan volkanik Campania toprakları , kökenleri Eski Yunan uygarlığına kadar uzanan çok nadir antik üzüm türlerini barındırmakta. Öyle ki Roma İmparatorluğunun şarap gereksiniminin yarısından fazlası da bu bölgeden sağlanmaktaymış. Dolayısı ile hem şarap hem de arkeoloji meraklarımın örtüşmesi nedeniyle Campania bölgesi benim için çok özel.

--------------------------------


Campania'da günümüzde pek çok yerel üzüm çeşidi üreticiler tarafından baş tacı edilmektedir. Bölgenin en önemli ve en meşhur üzümü hiç kuşkusuz Aglianico adı verilen siyah üzüm çeşidi. Güneyin Barolo'su olarak da adlandırılan şarapları güçlü yüksek gövdeli ve yıllanabilir özellikle. Bölgedeki bazı Aglianico Bağlarının yaşı ise neredeyse 200'ü buluyor. Bir başka önemli kırmızı üzüm çeşidi ise Piedirosso. Genç sofra şaraplarının yapımında kullanılıyor. Ünlü Lacryma Christi Rosso ( İsa'nın gözyaşları) şarapları da bu üzümlerden yapılıyor. Bölgenin en önemli DOCG alanı ise Taurasi. Bu bölgede ve %85-100 oranları arasında Aglianico üzümlerinden yapılan reserve şaraplara bu etiket veriliyor.


-------------------------------------


Campania'nın Yerel Üzümleri:



Kırmızı:


*Aglianico *Piedirosso


Beyaz:


*Falanghina*Greco di Tufo*Fiano di Avellino*Coda di Volpe


---------------------------------------------------
Feudi di San Gregorio , Campania'nın en ünlü üreticilerinin başında geliyor. Campania'nın Irpinia yöresinde bağları mevct. Bölgenin tüm lokal üzümlerinden çok sayıda ve her kalite segmentinde çok başarılı şaraplara imza atıyorlar. En ünlü şarapları Serpico adlı %100 Aglianico 'dan yapılan asırlık bağ şarapları. Diğer bir ünlü şarabı ise Patrimo adındaki %100 Merlot şarabı. Uzun yıllar boyunca "bilinmeyen bir tür" olarak hangi üzümden yapıldığı anlaşılmadan şişelenmiş. Sonra genetik araştırmalar sonucunda üzümün bir Merlot klonu olduğu ortaya konmuş. Ne zaman nasıl geldiği halen biliniyor. Ancak bu asırlık bağ Merlot 'sunun İtalya'nın en iyi Merlot'ları arasında olduğu kesin. Hatta Güney İtalya'nın en iyisi de denilebilir.


--------------------------------
Feudi Di San Gregorio Albente 2009




STİL: Beyaz Sek Şarap

BÖLGE: İtalya- Campania-

BAĞ: ?

ÜZÜM: %100 Falanghina

MEŞE: yok

FİYAT: 50 TL Maniagurme


-------------------------------


90: Açık altın sarısı renginde . Burunda çok hoş limon ve limon çiçeği kokuları algılanıyor. Damakta orta üstü gövdeye sahip ,dengeli ve meyvemsi yapıda. Bitim mineralsi lezzette ve ferahlatıcı . Çok keyifli bir beyaz şarap. Keşke Türkiye'de de 5 Euro olsa idi.


-----------------------------------

3 Mart 2011 Perşembe

Doluca Alçıtepe Cabernet Sauvignon-Shiraz 2008

Doluca'nın Alçıtepe projesinin 2. rekoltesi. İlk rekoltesi olan 2007 Cabernet Sauvignon&Shiraz kupajının piyasaya çıkışından yaklaşık 6 ay sonra bu kez Alçıtepe 2008 ile karşımızda. Yine yarı yarıya Cabernet Shiraz kupajı. Ama karakterleri birbirinden oldukça farklı iki olmuş doğrusu.İlki içimi çok keyifli genç yapılı leziz bir şaraptı.2008 ise daha olgun, daha gövdeli ve tanence daha zengin bir şarap.Bu arada sanıyorum. Alçıtepe serisi adı altında çıkacak olan 2008 rekoltesi %100 Cabernet Sauvigon şarabını ise merakla bekliyorum.Daha önce Vedat Milor tarafından ham haliyle test edilip oldukça beğenilmişti. Bakalım bu sefer gerçek bir Türk Cabernet'si tadabilecek miyiz? Bekleyip göreceğiz.
----------------------------------
Doluca Alçıtepe Cabernet Sauvignon&Shiraz 2008
STİL: Kırmızı Sek Şarap
BÖLGE: Trakya-Gelibolu-Alçıtepe (Saroz)
BAĞ: Alçıpete Bağları
ÜZÜM: %50 Cabernet Sauvignon %50 Shiraz (Tek Bağ)
MEŞE:11 ay Fransız Meşe
FİYAT:80 TL
----------------------------------
86: Renk çok çok etkileyici. Kenarlarında hafif mor röfleli başlayıp gitgide derinleşen koyu bordo.Burunda yoğun şekilde siyah meyvelerce (Frenk üzümü,Yaban mersini..vs) zengin. Damakta meyvemsi ve orta üstü bir gövdeye sahip. Tanenler yapısı ise belirgin hatta biraz sivrice denilebilir. Bitimi de orta üstü seviyede uzun ve baharatsı lezzette.1-2 yıl daha dinlenme sonrasında daha dengeli bir yapıya kavuşacaktır.

25 Şubat 2011 Cuma

Corvus Syrah 2007


Corvus'un monosepaj şaraplarından birisi de, bu yıl ilk olarak tüketime sunulan Syrah 2007 oldu. Tamamı Corvus'un Bozcaada Kocabağ bağlarından elde edilen üzümlerden yapılan bu tek bağ şarabının, yaklaşık 6 ay kavda beklettikten sonra tadımını gerçekleştirdim. Tüm Corvus şaraplarında olduğu gibi gene belli çitanın üzerinde bir şaraptı. Bu arada Corvus'un 2007 rekoltesi monosepaj diğer şaraplarını (Cabernet Sauvignon, Merlot, Malbec) ve Blend Bianco'yu da merakla heyecanla bekliyorum.
---------------------
Corvus Syrah 2007
STİL: Kırmızı Sek Şarap
BÖLGE: Ege-Bozcaada
BAĞ: Corvus Kocabağ
ÜZÜM: %100 Syrah (Tek Bağ)
MEŞE: 12 ay Fransız Meşe
FİYAT: 60 TL
---------------------
87: Renk koyu bordo. Burunda karabiber başta olmak üzere yoğun baharatsı kokular algılanıyor. Damakta dengeli ve orta gövdeli bir şarap. Meyvemsilik korunmuş. Bitim orta üstü uzunlukta ve baharatsı lezzette kalıcılığa sahip.