26 Kasım 2010 Cuma

Urla Boğazkere 2009


Bu yılın en çok ilgi çeken şaraplarından birisi Urla Şarapçılık Boğazkere 2009 oldu. Masters of Wine-İstanbul tadımında aldığı 88 puan ile yerli üzüm çeşitleri içinde 1. sırada yer alan şarap, Boğazkere'nin adını da yurtdışında etkili biçimde duyurmuş oldu. Şarabı son olarak Şarap Tutkunları ile yaptığımız Türk-Yunan şaraplarının karşılaştırılması etkinliğinde tattım. Aşağıdaki tadım notu ve puan da tamamen bu kör tadımdan tuttuğum notlardan. Şarap çok koyu rengi , kompleks floral karakterdeki sunduğu kokular ve gövdeli yoğun yapısı ile yine çok ilgi çekiciydi. Bu şarabın nasıl yıllanacağını merak ediyorum doğrusu. Yine bu şarabın meşe fıçıda çok iyi olgunlaşacağına hiç kuşkum yok. Gövde ve dokusunun bunu kaldıracağını ve zenginleşerek yıllanacağını düşünüyorum. Bu konuda tek çekincem kullanılan Boğazkere üzümünün sadece Urla Şarapçılık bağlarından sağlanmamış olabileceği. Urla Chardonnay'de olduğu gibi Antalya-Elmalı-Likya bağlarından da Boğazkere üzümü tedarik edilmiş olabilir. Bu durumda önümüzdeki rekoltelerde aynı başarı tekrarlanamayabilir. Son olarak şarabın fiyatının da genç bir şarap için 75 TL gibi oldukça yüksek bir düzeyde olduğunu belirtmek lazım.
-----------------------
Urla Şarapçılık Boğazkere 2009
STİL: Kırmızı Sek Şarap
BÖLGE: Urla-Antalya (?)
BAĞ: Urla ve Likya Bağları (?)
ÜZÜM: %100 Boğazkere
MEŞE: yok (belki kısa süreli?)
FİYAT: 75 TL
------------------------
88 (7,5): Mürekkep gibi koyu ve mor röfleli. Burun son derece floral karakterde.Bahar çiçekleri,ahududu, menekşe, meyveli sakız..vb parfüme kokular yoğun şekilde algılanıyor . Damakta yüksek gövdeli ,dengeli ve meyvemsi. Dokusu sağlam ama katmanlı bir yapıda değil. Bitimi de oldukça uzun ve lezzetli.
----------------------

20 Kasım 2010 Cumartesi

Şarap Tutkunları ile Türk-Yunan Tadımı



Uzun bayram tatili benim için çok güzel bir şarap deneyimine de sahne oldu. Çok önceden tanırmışcısına aslında yakından tanıdığım "Şarap Tutkunları" grubunun değerli üyeleri ile bu kez İzmir' de yüzyüze tanıştık ve çok başarılı bir tadım düzenledik. Ayhan Güleyen, İlker Özdemir ve Arif Öncü Beylerin öncülük ettiği bu tadıma davet edilmem beni inanılmaz sevindirdi. Şarap kültürü çok yüksek bu insanlara deneyimlerini benimle de paylaştıkları için çok teşekkür ediyorum. Çok şey öğrendim ve inanılmaz keyif aldım.



Tadımın konusu; uluslarası pazarda da belli bir yeri olan, gözde Yunan kırmızı şarapları ile kendini pek çok alanda ispatlamış bazı iyi Türk kırmızı şaraplarının kör bir tadım ile karşılaştırılması idi. Yunan Şarapçılığı aslında bizden çok ileri bir düzeyde olduğu söylenemez. Yine de ünlü şarap dergilerinde sık sık puanlandırılıyor ve bu nedenlede kendine dış pazarda az da olsa yer bulabiliyor. Fiyatları da oldukça makul düzeyde kalıyor. Kırmızı şarapları 90 puan sınırını zorlukla ve nadiren geçebiliyor. Ancak beyaz ve tatlı şaraplarının iyi örneklerinin her rekoltesi 90-95 arasında rahatlıkla puan alabiliyorlar. Ayrıca şunu da söyleyebilirim ki yerli üzüm çeşitleri şaraplarında oldukça fazla bir ağırlığa sahip. Yabancı türlere olan ilgi ve merak ise bize göre çok daha sınırlı kalıyor.


Tadım sonunda şaraplar sıralandı ve son değerlendirmeleri yapıyoruz.

Tadımını yaptığımız Yunan Şarapları:

1- Boutari Naoussa Grande Reserve 2004: Boutari Yunanistan'ın en büyük üreticilerinden birisi. Ülkenin belli başlı tüm bölgelerinde bağları ve şaraphaneleri mevcut. Grande Reserve şarabı Makedonya'nın Naoussa apelasyonundaki bağlarından ve %100 Xinomavro üzümlerinden yapılmış. Tam 4 yıl Fransız meşe fıçılarda olgulaşması sağlanmış. 2004, en son rekoltesi ve RP'dan tam 90 puan almış. Fiyatı 15 Euro.

2- Kir Yianni Yianakochori 2007: Kir Yianni Makedonya'nın en iyi üreticilerinden. Bağları Selanik kentine çok yakın. Bağların içindeki Osmanlı karakol kulesi üreticinin de simgesi konumunda.Bu şarap %60 Merlot ,%40 Xinomavro kupajı. 12 ay Fransız meşelerde olgulaştırılmış. Üreticinin en iyi şaraplarından birisi. Fiyatı 20 Euro.

3- Alpha Estate Red 2005: Alpha Estate ülkenin ve Makedonya'nın en kuzeyindeki Amnydeon apelasyonunda yüksek rakımlı ve dağlık bölge bağlarına sahip. Son dönemdeki en iyi Yunan üreticilerinden. Bağlarında hemen tüm yerli ve yabancı üzüm çeşitleri yer alıyor. Ülkenin tek Pinot Noir şarabı üreticisi. Alpha Estate Red üreticinin amiral gemisi şarabı. %60 Syrah,%20 Merlot ve %20 Xinomavro kupajı. 11 ay Fransız ve Amerikan meşe fıçılarda olgunlaştırılmış. 2005 rekoltesi RP'den 89 puanlı. Fiatı 30 Euro.
4- Domaine Skouras Grande Cuvee Nemea 2006: Yunanistan'ın güneyindeki Mora Yarımadasının en iyi üreticilerinden birisi. Mora'nın temel üzümü olan Agiorgitiko'dan yapılmış. 12 ay Fransız meşe fıçılarda olgunlaştırılmış. RP'dan 89 puanlı. Yarışmalarda altın madalyaları var. Fiyatı 20 Euro.
5- Alpha Estate Omega 2007: Tadım dışında tadılan doğal tatlı şarap. %85 Gewürztraminer %15 Malagosia kupajı. Fiyatı 15 Euro.
------------------------------------------
Tadımını Yaptığımız Türk Şarapları:
1- Corvus Corpus 2006
2- Prodom 2007
3- Urla Boğazkere 2009
4- Pendore Boğazkere 2008
5- Kavaklıdere Prestige Boğazkere 2004
Ayrıca tadıma 1 adette fiyatı makul düzeyde kalan ve marketlerde kolayca bulunabilen yabancı bir şarap da eklendi. Bu şarap sonradan öğrendik ki İspanyol şarabı Le Altanza Crianza 2004 idi. 20 Tl lik bir fiyatı söz konusu.
------------------------------------------
Tadımın sonuçları ile ilgili olarak, facebook/sarap tutkunları sayfasında kısa bir süre sonra kapsamlı bir değerlendirme yer alacak. Ancak ben bu noktada bir kaç kısa not düşmek istiyorum. Öncelikle şunu söylemek lazım. Tek bir tadım ile kesin yargılara varmak elbette doğru değil. Daha bir çok deneyime ihtiyaç var. Ama temel düşüncem; Türk üzüm ve şarapları , Yunan üzüm ve şarapları ile karakter ve kalite olarak kısaylanabilir düzeyde. Çünkü hemen her üzümün bir karşılığı söz konusu. Xinomavro- Boğazkere ; Agiorgitiko-Öküzgözü ; Assyrtiko-Narince birbirinin karşı kıyılardaki kardeşleri adeta.
-------------------------------
1- Tadımın en büyük hayal kırıklığı benim için Boutari Grande Reserve 2004 oldu. Üzüm 4 yıllık meşe fıçıyı pek kaldıramamış. Piyasaya verildiği ilk aylarda belki başarılı bir şarap olabilir ama çok hızlı bir biçimde çöküşe geçtiği ve son aylarını yaşadığı da bir gerçek. Oysa bu şarabı karşılaştırdığımız Kavaklıdere Prestige Boğazkere 2004 hala sapasağlam ayakta. Önünde daha çok uzun yıllar var gibi. Yani potansiyel olarak Boğazkere, Xinomavro'nun epey önünde gözüküyor. Bir de Diyarbakır'da kontrollü, belli bir yaşın üzerinde, tek bağdan çıkan bir Boğazkere şarabını hayal edin.
-----------------------------
2- Bizim bu yıl içinde çıkan ve çok ilgi çeken 2 adet meşe çalışması görmemiş Boğazkere şarabımız oldu. Birisi Urla 2009 diğeri Pendore 2008. Her ikisi çok yakın ortak özelliklere sahip. Renkler çok koyu; burunlar son derece floral karakterde. Rustik ve klasik Diyarbakır Boğazkerelerinin çok dışında şaraplar. Çok büyük potansiyellerinin olduğu açık. Yine de yabanıl Boğazkere şaraplarına da sırt çevirmemek gerekir diye düşünüyorum. Her ikisi beraber götürülmeli ve bu üzüm üzerinde çok çalışmamız lazım. Bu 2 şarabı karşılaştırırsam Urla'yı bir kademe üstte tutuyorum. Mürekkep bir renk,oldukça kompleks çiçeksi-floral bir burun, yoğun bir gövde. Bu şarabın nasıl yıllanacağını merak ediyorum doğrusu.
--------------------------------
3- Yunanistan'ın en iyi kupaj şaraplarından birisi olan Alpha Estate Red 2005 'de Türk kupajlarının gerine düşüyor. Bu şarabın karşılığı olabilecek Corpus 2006 ve Prodom 2007 ondan açık ara daha başarılı şaraplar. Ama yine de aynı rekoltelerde değerlendirme yapmak daha doğru olacaktır.
---------------------------------
4- Benim için en iyi Türk şarapları Corpus 2006 (89 puan) ve Urla Boğazkere (88 puan). İçtiğim bazı şişelerde geçmişte beni hayal kırıklığına uğratsa da Corpus şaşırtıcı derecede güçlü bir şarap olarak damakta kendini hemen hissettirdi.
-------------------------------
5- Benim için en iyi Yunan şarabı ise D. Skouras Grande Cuvee 2006 ( 87 puan) çıktı. Yoğun baharatsı bir buruna ve güçlü bir bitime sahip. Ama kompleks bir damağa sahip olduğu da söylenemez.
--------------------------------

16 Kasım 2010 Salı

Mar de Frades Albarino 2009


Urla Zeytinalanı'nda kahvaltı ,ardından Urla ve Urlice Bağlarını ziyaret ve son olarak da Alaçatı'da akşam yemeği. Bugünün Ege temalı programı böyle. Akşam yemeği için düşündüğm mekan ise uzun süredir merak ettiğim "Maria'nın Bahçesi". Restaurant İstanbul'da epeyce ilgi gördükten sonra ,geçen yıl Alaçatı içinde ve Alaçatı Port 'da da şubelerini açtı. Ege ve Yunan mutfağından çok güzel örnekler sunuyor. Alaçatı merkezdeki şubesi kış sezonu nedeniyle kapalı. Bunun üzerine Alaçatı Port'a yöneldik. Burada da tüm akşam mekanın tek müşterisi biziz. Kış sezonu nedeniyle menü biraz kısıtlanmış olsa da kalamar akordeon, ahtapot ızgara ve herbiri 500 gr'lık 4 adet Sargoz seçiyoruz. Sonra şarap rafındaki mavi bir şişe çok uzaktan dikkatimi çekiyor ve hiç hesapta yokken bu yazının da ana konusunu oluşturuyor. Şarabın 2009 rekoltesi görünce ve fiyatının da 100 TL olduğunu öğrenince hiç düşünmeden alıyorum. Çünkü şarabın dağıtıcısı olan Mania Gurme'deki fiyatı zaten 80 TL. Üstelik şarabın en yeni en taze rekoltesi. Yani ne fiyat ne kalite anlamında risk almamış oluyorum. Değilse ben normalde restaurantlarda kolay kolay hiç beyaz şarap içmem. Ya şaraplar bayattır, nerede nasıl saklandığını bilemezsin ya da ederinin çok üzerinde fiyatlandırılırlar.Bu kez böyle olmuyor. Sevinerek masama dönüyorum. Eşim Selin ve en yakın arkadaşlarım Aslıhan ve Bülent'e heyecanla durumu anlatıyorum. Deniz,balık,şarap,müzik ve arkadaşlar.Masada eksik olan tek şey ise Yağmur.
Marde Frades Albarino bağları

Mar de Frades Albarino uzun süredir aklımda olan bir şaraptı. Ülkemize birkaç yıldır Mania Gurme tarafından getiriliyor. İspanya'nın Atlantik Okyanusuna bakan bölgesi olan Galicia'dan (Galisya) ve buranın ana üzümü olan Albarino dan yapılmış. Bu üzüm İspanya'nın en iyi ve en dış pazarda da en çok ilgi gören beyazı. Özellikle deniz ürünleri ile çok iyi uyum sağlandığı hep ifade ediliyor. Hem gövde hem ferahlatıcı asiditeyi bir arada sunabilen iyi kalitede şaraplara imza atıyor. Üzümün karakteri büyük oranda Riesling ile benzeşiyor. Ve bir çok otöre göre de zaten aynı üzümler. Bu konuda çok kapsamlı bir çalışma henüz yapılmamış. Yapılacağını da sanmıyorum. Çünkü Albarino bir İspanya markası olmuş durumunda ve gitgide daha da çok ilgi görüyor.
--------------------------
Galisya'nın Albarino'dan yapılan şarapları ile ünlü apelasyonu Rias Baixas (DO). Bölgede pek çok üretici var. %100 Albarino 'dan yapılan şaraplarda meşe fıçı kullanılmıyor. Bazı üreticilerin bağları dünyanın en yaşlı asmalarından oluşuyor. Şarapların fiyatlarını da son derece makul. Örneğin tattığım Mar de Frades Albarino'nun en iyi örneklerinden birisi ve Avrupa'daki satış fiyatı 12 Euro kadar.
Mar de Frades bölgenin iyi ve çok satan üreticilerinden birisi. Sadece iki farklı bağdan, 2 ayrı %100 Albarino şarabı var. Şişeler denizi çağrıştırması için mavi renkli ve etiketi de termokromik özellikte. Yani doğru içim ısısına gelindiğinde ettikette mavi renkli bir gemi beliriyor. Yani görsel açıdan şarabın tasarımı çok hoş. İnsanı deniz kıyısında deniz ürünleri tüketmeye zorluyor adeta.
----------------------------------
Mar de Frades Albarino 2009
STİL: Sek Beyaz Şarap
BÖLGE: İspanya-Galicia-Rias Baixas-Vol do Salnes
BAĞ: Val do Salnes Bağları
ÜZÜM: %100 Albarino
MEŞE: yok
FİYAT: 80 TL (mania gurme)
-----------------------------------

Galisya'da Atlanik okyanusunu gören asmalar

93 (8,5): Açık sarı renkli. Burunda çok yoğun şekilde narenciye (mandalina greyfurt..vs) kokulu. Damakta dengeli, meyvemsi ve çok yoğun gövdeli bir şarap. Bitimdeki mineralsi tatlar çok uzun süre damakta iz bırakıyor. Bol meyveli ve içimi çok lezzetli bir şarap.Hem gövde, hem asidite, hem aromatik açıdan doyurucu. Bu düzeyde bir Türk beyazı henüz tatmış değilim.

6 Kasım 2010 Cumartesi

Prodom Syrah-Petit Verdot-Cabernet Franc 2008


Prodom'un 3. rekoltesi olan 2008, çok yakın zamanda piyasaya çıktı. 2007 benim açımdan tattığım en iyi Türk şarabı olma özelliğini bu yıl bütünüyle korudu. Gövde ve damaktaki katmanlı zengin yapısına henüz erişebilen bir Türk şarabı tadamadım. Bu nedenle 2008 rekoltesini de merakla bekliyordum. İlk tadımım biraz hayal kırıklığı oldu. Çünkü şarapta oksidasyon başlamıştı. Bu nedenle ilk tadımı es geçtim. Başka bir gün 2. şişeyi açtım.1 saat dekante ettikten sonra tadımını yaptım. Bu kez korktuğum şey tekrarlanmadı. Yine de şarabın 2007 rekoltesinin gerisine düşmüş olduğu kolayca farkedilebiliyor. Bu arada Prodom ile ilgili olarak planım şu. Her rekolteden birer veya ikişer şişeyi kavda saklamak. Toplam 6 rekolte olunca da toplu bir tadımda şarapların gelişimini retrospektif olarak değerlendirmek.
---------------------
Prodom Syrah-Petit Verdot-Cabernet Franc 2008
STİL: Kırmızı Sek Şarap
BÖLGE: Ege-Aydın
BAĞ: Savrandere Bağları
ÜZÜM: Syrah & Petit Verdot & Cabernet Franc (Kupaj oranlar??)
MEŞE: 14 ay Fransız Meşe
-------------------------
85 (7) : Renk koyu bordo. Burun mentolsü ve siyah meyvelerce (Frenk üzümü, böğürtlen) zengin. Damakta dengeli, meyvemsi ve orta gövdeli bir şarap. Bitimde tanenler daha belirgin ve orta uzunlukta. 2007 rekoltesine göre daha genç karakterli, meyvemsi ve rahat içimli bir şarap ortaya çıkmış. Yine 2007 rekoltesi ile karşılaştırıldığında, damaktaki katmanlı, yoğun doku hissedilmiyor. Buna karşın kesinlikle yabancı kupajlar içinde Türkiye'nin en özgün, en sıradışı şarabı olma özelliğinde.

2 Kasım 2010 Salı

Sevilen Centum 2007


Sevilen Centum; Türkiye'nin en iyi şaraplarından birisi.2007 şarabın üçüncü rekoltesi olarak geçtiğimiz aylarda piyasaya çıktı. Centum 2007 de yine %100 Syrah şarabı. Üzümler Denizli-Güney'de Aşağıçeşme köyündeki tek bir bağdan geliyor.Şarabın 14 ay boyunca Fransız meşelerde olgunlaşması sağlanmış.Şarap, yine üzümün doğasını ve karakterini çok doğru bir biçimde yansıtıyor. Ancak 2007 rekoltesine baktığım zaman, 2005 ve 2006 rekoltelerinden damak olarak bir miktar geride kaldığını düşünüyorum. Özellikle 2005 rekoltesi hala benim için bir efsane ve kolay kolay geçilecekmiş gibi durmuyor.
-------------------
Sevilen Centum 2007
STİL: Kırmızı Sek Şarap
BÖLGE: Denizli-Güney-Aşağıçeşme
BAĞ: Centum Bağı (anlaşmalı)
ÜZÜM: %100 Syrah
MEŞE: 14 Fransız Meşe
FİYAT:60 TL
----------------------
85 (7): Renk müthiş. Çok derin koyu bordo. Burunda karabiber ve baharat kutusu çağrışımlı tipik bir Syrah. Damakta orta gövdeli ve tanenleri halen güçlü bir şarap. Bitimi baharatsı ve beklediğimden biraz daha kısa kalıcılıkta.Yine de benim için Türkiye'de %100 Syrah'ın en klasik ve en iyi şarabı.Damakta ilk rekoltesindeki gövde ve dokuyu çok özlüyorum.

1 Kasım 2010 Pazartesi

Doluca Alçıtepe Cabernet Sauvignon-Shiraz 2007


Doluca Şarapçılık, bu yıl ortalarında oldukça iddalı oldukları bir seri şarabın başlangıcını yaptı. Tek bir bağın ürünü olacak bu şarapların ilki Alçıtepe Cabernet Sauvignon & Shiraz 2007, Mayıs ayında tüketime sunuldu. Alçıtepe bağların adı. Gelibolu yarımadasında yer alan bu Alçıtepe Bağları 2001 yılında oluşturulmaya başlamış ve üzüm çeşitleri olarak da Cabernet Sauvignon, Shiraz, Grenache ve Öküzgözü belirlenmiş. Serinin ileri yıllarda oldukça genişleyeceğini düşünüyorum. Ben bu şarabı direkt olarak üreticiden ve numaralı olarak 2 adet temin ettim. 5-6 ay kadar kavımdaki dinlenme sürecinin ardından yaklaşık 1 saat de dekante ettikten sonra tadımını gerçekleştirdim.
----------------------
Şarabı tatmadan önce, Avusturalya'daki örneklerinde olduğu gibi çok güçlü ve kaslı bir şarap içecekmişsiniz gibi geliyor insana. Tadımla birlikte bu beklenti biraz sönüyor. Şarap büyük bir şarap değil. Ancak içimi son derece zevkli, oldukça genç karakterli ve lezzetli bir şarap. Tadımı yaptığımız 4 kişi de şarabı oldukça beğendi doğrusu. Hani yarı fiyatına olsa her gün, her yemekle tüketilebilecek bir şarap. Ancak bir kav şarabı değil elbette. Bağlar olgunlaştıkça Alçıtepe'den daha iddalı şaraplar da zamanla çıkacaktır.
---------------------
Doluca Alçıtepe Cabernet Sauvignon&Shiraz 2007
STİL: Kırmızı Sek Şarap
BÖLGE: Trakya-Gelibolu-Alçıtepe (Saroz)
BAĞ: Alçıtepe Bağları
ÜZÜM: %50 Cabernet Sauvignon, %50 Shiraz (Tek Bağ)
MEŞE: 13 ay Fransız Meşe
FİYAT: 80 TL
-----------------------
87 (7,5): Mor röfleli bordo renkli. Burun canlı meyvemsi karakterde. Vişne,vişne likörü ve kırmızı kiraz kokuları algılanıyor. Damakta orta gövdeli, çok dengeli ve bol meyve yüklü bir şarap.Bitimi de oldukça uzun ve lezzetli . Büyük güçlü bir şarap değil ama içimine doyum olmayan zarif bir şarap örneği.