28 Ağustos 2011 Pazar

www.vinografi.com

http://www.vinografi.com/

adresini artık öncelikle kullanacağım. İlginiz için çok teşekkür ederim

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Domaine Sigalas Assyrtiko 2009

Ege'de küçücük bir ada olmasına karşın SANTORİNİ Yunanistan'ın ve Dünyanın en önemli bağcılık ve şarapçılık bölgelerinden birisidir. Neredeyse tüm kıyıların çıplak gözle çepeçevre izlenebildiği bu adada tam 53 çeşit adaya özgü üzüm türü tescil edilmiş. Halen aktif bir volkan olan Santorini'nin volkanik mineral ve madenlerden zengin toprakları başta beyazlar olmak üzere asmaların yetişmesi için eşsizdir. Üstelik Floksera gibi hastalıklara da doğal bir direnç sözkonusudur. Domaine Sigalas ise adanın en meşhur üreticisi konumunda. Şarapları tüm Yunanistan'ın en iyileri arasında en başlardadır.
ASSYRTIKO kökeni de Santorini olan Yunanistan'ın en iyi beyaz üzüm türü. Tüm ada bağlarının %75-80'ini bu üzüm asmaları oluşturuyor. Bazı asmaların yaşı 2 asıra kadar uzanmakta. İyi işlendiğinde mineral ve asidite yönünden zengin ,derinlikli beyaz şaraplar elde ediliyor. Kısaca hem adanın hem Yunanistan'ın gururu olan bir tür diyebilirim.





Domaine Sigalas adanın en iyi yerel şarap üreticisi. Tamamen kendi sahip oldukları bağlardan şarap üretiyorlar. Bağları adanın kuzeyinde Oia köyü yakınlarında. Deniz seviyesinden başlayıp 250 m yüksekliğe kadar çıkan teraslar şeklinde yaşlı bağlara sahipler. Başta Assyrtiko olmak üzere bağlarda diğer yerel türlere de gerekli önemi verip çok iyi şaraplar üretiyorlar. Adanın meşhur Vinsanto adlı tatlı şarabının da en iyi üreticisi yine Sigalas.

----------------------------
Domaine Sigalas'ın 2006 rekoltesi Assyrtiko şarabını geçen yıl tatmıştım. Tam 1 yıl sonra 2009 rekoltesi ile aynı şarabı tekrar tadıyorum. Bu şaraba ait tadım notu, ada üzümleri hakkında da aşağıdaki linkte gerekli diğer bilgiler mevcut.

http://vinografi.blogspot.com/2010/07/domaine-sigalas-2006.html


------------------------------


Domaine Sigalas Assyrtiko 2009

STİL: Beyaz Sek Şarap

BÖLGE: Santorini-Oia

BAĞ: Sigalas Bağları (50 yaş üzeri)

ÜZÜM: %100 Assyrtiko

MEŞE: yok

--------------------
92: Renk açık altın sarısı. Burunda narenciye ve turunçgil aromaları zengin. Damakta meyvemsi , gövdeli ve bol mineral yüklü bir şarap. Bitimde de narenciye aromaları kalıcı uzun lezzette. Bitimdeki bir miktar acımtrak sivri tat dışında çok çok iyi bir Yunan beyaz şarabı.


7 Ağustos 2011 Pazar

Kavaklıdere Prestige Boğazkere 2007


Kavaklıdere'nin Anadolu üzümlerinden yaptığı monosepaj seri olan Prestige yeni etiket dizaynı ile karşımızda. Seride Kalecik Karası, Öküzgözü, Boğazkere ve Narince yer alıyor. Hepsinde üzümler ait oldukları coğrafyalardan elde edilmiş ve hepsinde de meşe fıçı olgunlaştırma uygulanmış. Kavaklıdere Prestige Boğazkere ,Boğazkere üzümünün en tipik örneklerinin başında geliyor. Rahatlıkla yıllanabilir klasik bir şarap özelliğinde. Üstelik her yıl yeni bir ürünle karşımıza da çıkmıyor. Şu an tadımını yaptığım şarap 2007 rekoltesi, buna karşın bundan önceki rekolte ise 2004 yılına ait.
------------------

Kavaklıdere Prestige Boğazkere 2007

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Diyarbakır

BAĞ: ?

ÜZÜM: %100 Boğazkere

MEŞE: 1 yıl Fransız meşe

----------------

83 :Canlı parlak koyu kırmızı renkli. Burunda tatlı baharat ve kuru meyvemsi tonlar belirgin. Damakta meyvemsilik korunmuş, orta gövdeli ve dengeli bir şarap. Ancak dokusu biraz zayıf ve damakta biraz gevşek yapılı . Bitimde de kısa kalıyor. 2004 rekoltesinin epeyce gerisinde kalmış .

4 Ağustos 2011 Perşembe

Prodom Tellus Chardonnay 2010

Tellus; Prodom'un geçtiğimiz günlerde çıkardığı 2010 rekoltesi %100 Chardonnay şarabı . Üzümler diğer yeni çıkan 3 şarapta olduğu gibi üreticinin kendi bağından değil de dışarıdan ( Ege Bölgesi) temin edilmiş. Fransız meşe fıçılarda fermantasyon sağlanmış, 8 ay kadar da yine fıçıda dinlendirilip öyle şişelenmiş. Üreticinin ilk beyaz şarap deneyimi olmasına karşın oldukça başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Hatta yeni çıkan 4 şarap içinde en başarılısı .



--------------------------------------
Prodom Tellus Chardonnay 2010

STİL:Beyaz Sek Şarap

BÖLGE:Ege

BAĞ: ?
ÜZÜM:
%100 Chardonnay

MEŞE:8 ay Fransız Meşe


-----------------------------------------
88:
Renk açık altın sarısı. Burunda narenciye ve turunçgil aromaları algılanıyor. Damakta meyvemsi gövdeli ve dengeli bir beyaz. Bitimde asidite biraz düşük kalsa ve acımtrak tatlar bıraksa da uzun bir bitişe sahip.

3 Ağustos 2011 Çarşamba

Likya Vineyards Boğazkere 2010

Pek çoklarına göre Boğazkere, Türk üzümleri içinde en iyi, en özgün karakterli ve şarapları en fazla yıllanma potansiyeline sahip türümüz. Köken olarak Diyarbakır ili Çermik ve Çüngüş ilçelerini kapsayan bölge olarak gösteriliyor. Diğer üzüm türlerine göre oldukça geç olgunluğa ulaşan bir tür .Doğru işlendiği taktirde şarapları çok koyu renkli,burunda yoğun ve kompleks yapıda baharatsı, damakta tanen yapısı ve gövdesi güçlü, yıllanabilir özellikte olabilmektedir. İpek yolu üzerinde yer alan Anadolu toprakları için barındırdığı bu oryantal özellikler (mısır çarşısı gibi çağrışımlar sunması) nedeniyle de dikket çekicidir.Son yıllarda Ege başta olmak üzere pek çok bölgemizde de yetiştirilmeye başlamış ve özelliklerinde belirgin bir yozlaşma da gözlenmemiştir. Son olarak şunu da belirtmem lazım asma yapraklarının yapısı , rengi ve sonbaharda yarattığı müthiş pastoral görüntü de Boğazkere bağlarını görsel açıdan da eşsiz kılar.

-------------------------------

Boğazkere üzümü Elmalı platosuna son derece iyi uyum sağladığı da önemli bir gerçek. Geçen yıl Likya-Kızılbel Bağlarının Boğazkere üzümleri, monosepaj olarak Urla Şarapçılık tarafından işlenmiş ve 2009 rekoltesi Urla Boğazkere kalitesiyle çok büyük dikkat çekmişti. Bugüne kadar Boğazkere'yi sadece Cabernet Sauvignon'la kupaj olarak sunan Likya Şarapçılık ise bu yıl ilk kez kendi üzümlerini monosepaj şaraba dönüştürdü. 6 ay kadar Fransız meşe fıçılarda olgunlaştırıp Likya Vineyards serisi altında tüketime sunmaya hazır hale getirdi. Her iki şarabı da tatmış birisi olarak burunda aynı bağın üzümleri olması dolayısıyla, belirgin şekilde aynı özelliklere sahip olduğunu söyleyebilirim .Ancak Likya Vineyards Boğazkere 2010 damakta bariz biçimde fark yaratıyor. Bitimde adeta aromalar infilak ediyor ve çok daha güçlü, uzun lezzetli bir final sunuyor. Bir de bağlar 15-20 yaşında ulaştığında nasıl bir Boğazkere şarabı çıkacak düşünemiyorum doğrusu.

------------------------------

Likya Vineyards Boğazkere 2010

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Antalya- Elmalı- Kızılbel

BAĞ: Kızılbel Bağları (rakım: 1050-1100 m)

ÜZÜM: %100 Boğazkere (Tek Bağ)

MEŞE: 6 ay Fransız Meşe

------------------------------
93: Renk mor röfleli koyu bordo. Burunda önden menekşe gibi floral tonlar gelirken, daha geriden baskın biçimde kompleks yoğun baharatsı kokular (baharatçı dükkanı gibi) kendini hissettiriyor. Damakta yüksek gövdeli, bol meyvemsi ve güçlü tanenlere sahip.Bitime doğru şarap belirgin şekilde yükselişe geçiyor ve adeta damakta aroma patlamasına neden oluyor. Bitim baharatsı lezzette ve son derece uzun kalıcılıkta. Kesinlikle yıllandırılmayı hakeden bir şarap. Yerli üzümden yapılan Türk şaraplarının en iyisi.

1 Ağustos 2011 Pazartesi

Likya Vineyards Pinot Noir 2010

Likya Şaraphane ön cephe
-------------------------
Likya Bağları ve bu bağlardan yaratılan şaraplar benim için Türkiye'nin en özel hazinelerinden birisi. Şaraplarındaki yarattığı farklılar ve onu özel kılan özellikler şunlar:
1-Denizden 1000-1100 m yükseklikteki Likya yaylalarında ve kent yaşamından kilometrelerce uzaklıkta müthiş güzel bağlardan geliyor olması
2-Şaraphanenin bağların yanı başında olması ve dışarıdan asla üzüm alınmaması
3- Yerli türler başta olmak üzere ideale ulaşmak için uzun vadeli planlamalar, sıradışı denemeler yapılması
4- Şaraplar son derece yalın, kesinlikle manüpilasyon ve makyajlama yok. Biliyorsunuz ki sadece üzüm.
5- Şaraphanenin tüm şarapları kesinlikle birbirinden farklı. Herbiri üzümü ,toprağı, iklimi ve seneyi yansıtan terrior şarapları.
6- Hepsindeki ortak özellik ise meyvenin kesinlikle örtülmemesi, aksine çokca meyve yüklü şaraplar olması.
7- Yaratılan şarapların yabancı önolog danışmanlığında değil de sadece üreticisinin elinden çıkıyor olması .( Böylelikle gelecek rekolteler endişe değil merak uyandırıyor)
8- Kalitenin yavaş yavaş ve öğrenerek yükseltilmesi. Çıtanın birdenbire en yükseklere konmaması sonucunda şişirme değil, olduğu ve olması gerektiği gibi şaraplar üretiliyor olması. Aşırı abartılı ,sansasyonel ve boş reklamlardan kaçınılması. Fiyat kalite oranın çok çok başarılı olması.

Fermantasyon Tankları ve İklimlendirilmiş Fıçı Mahzeni
-----------------




Likya Şaraplarının şu an için toplamda 300 dönüme yaklaşan 2 adet büyük bağ bölgesi bulunuyor. Kızılbel Bağları şaraphanenin yanı başında yer alıyor ve Pers döneminden kalan bir tümülüsü çepeçevre saran tepelik bağlar. Ortalama rakım 1000-1100 m'ler arasında. Klasik türler dışında dikkat çekici üzüm türleri Acıkara adı verilen yerel bir tür ve Pinot Noir. Diğer bağ bölgesi daha güneyde Avlan gölü yakınlarında yer alıyor. Üreticinin ilk oluşturduğu 12 yıllık bu olgun bağlardan tabanda yer alan büyük parsele Arykanda Bağları, yolun üst kısmında yer alan daha yamaçdaki bağlara ise Podalia Bağları adı veriliyor.Yine ortalama rakım 1000 m üzerinde. Bunların dışında bağların ve şaraphanenin sahibi Burak Özkan 'dan aldığım bilgilere göre Kızılbel bağlarının üst kısmında yer alan yüksek tepelik taşlık (1200-1250 m rakım) sert arazilerde bağ oluşturulmak üzere parseller satın alınmış ve ilk asma dikimleri de yapılmış. .Ve toplamda bağ alanında 500 dönüme ulaşılması hedeflenmiş. Bu yeni bağ alanında Pinot Noir, Merzifon Karası ve Narince öncelikli olarak planlaması yapılmış türler. Merzifon Karası şarap yapımında ülkemizde bir ilk olacak ve Likya'nın yerel türlere olan inancını da yansıtıyor. Bu arada Kızılbel bağlarındaki Acıkara asmaları olgunlaşmaya devam ediyor ve muhtemelen 2012 rekoltesinde şarap yapımında kullanılabilcek seviyeye ulaşabilecek.




Fıçı Mahzeni
-------------------------------

Pinot Noir bilindiği gibi yetiştirilmesi, bakımı çok zor son derece nazlı bir üzüm türü. Bu nedenle en iyi üreticiler için bile (ki coğrafya uygunsa) birer prestij ürünü olarak ancak az miktarda şarapları yapılabiliyor. Yapabilenler içinse çoğu kez şarapları sıradan bir kırmızı şarabın ötesine geçemiyor. Henüz iyi bir Cabernet veya Merlot şarabı yapamamış ülkemiz içinse ortalama bir Pinot Noir şarabı bir rüyadan öte geçemez ya da geçemezdi. Türkiye'nin büyük üreticileri bile henüz Pinot Noir yetiştiremezken, 2 küçük ve butik üretici bu cesareti göstermiş durumda. Trakya'da Chateau Nuzun ve Antalya'da Likya Şarapçılık ilk ürünlerini verdiler bile. Her ikisininde üretimleri son derece az ve 1-2 fıçı ile sınırlı düzeyde.





-------------





Likya Kızılbel Pinot Noir Bağı

Likya'nın Pinot Noir parseli Kızılbel Tümülüsünün güney yamaçlarında 4-5 dönümlük küçük bir alanı kaplıyor.Başlangıçta deneme amaçlı olarak çok az miktarda dikimi yapılmış olsa da, üzümün Likya yaylarına çok iyi adapte olduğu anlaşılınca Burak Bey Kızılbel'deki mevcut bağ alanını genişletmiş. Kızılbel'in yukarısında yer alan tepelerdeki sarp arazilere de yeni Pinot Noir asmaları dikilmiş. Böylelikle Pinot Noir üzümü ve şarabı, Likya Şarapçlık için öncelikli hedeflerden birisi olmuş durumda.
Likya Kızılbel Pinot Noir Bağı ve Kızılbel Tümülüsü
----------------------------

Likya Şaraphane

Likya Şarapçılık tamamı 2010 rekoltesi bir tek bağ monosepaj ve meşe fıçı olgunlaştırma yapılmış bir yeni seri şarabı tüketime sunmak üzere. Bu ay içinde satışa sunulması bekleniyor. Likya Vineyards adlı bu seride en dikkat çekici şarap kesinikle Pinot Noir. Diğerleri Boğazkere, Syrah, Cabernet Sauvignon, Merlot, Chardonnay ve Fume Blanc. Ürünlerin tamamında üzümler çok güçlü olmasına karşın meşe fıçı olgunlaştırma 6 ay gibi kısa bir süre ile sınırlı tutulmuş. Bu nedenle ürünlerin tamamında meşe fıçıyı üzümün üzerinde kesinlikle hissetmiyorsunuz. Meşe fıçı şarapta sadece ham ve yeşil tonları alıp, meyvemsiliği ise örtmemiş. Bu yaklaşımın tüm üreticilerimiz için örnek olması gerektiğini düşünüyorum.18-24 ay meşe fıçılarda üzümü ezmenin şarapta bizi bir yere getiremediği şun an için bir gerçek.


Likya Kızılbel Sauvignon Blanc Bağı




------------------------------------------
Likya Vineyards Pinot Noir 2010; benim sanırım tattığım en iyi Türk şarabı. Burun son derece parfümlü, damak ise son derece derinlikli yapıda. Bu şarabın çok çok dikkat çekeceğini düşünüyorum. Ama sorun şu ki bu şarabı bol bol içme şansımız pek olamayacak. Üretim şimdilik sadece 700 şişe ile sınırlı . Bunu 200 şişesi de şaraphanede kalacak ve satışa sunulmayacak. Umarım ilerideki rekoltelerde üretim, kaliteyi de koruyarak artış gösterir.



-------------------------



Likya Vineyards Pinot Noir 2010

STİL: Kırmızı Sek Şarap

BÖLGE: Antalya-Elmalı-Kızılbel mevki

BAĞ: Likya-Kızılbel Pinot Noir Bağı (rakım 1050 m)

ÜZÜM: %100 Pinot Noir (Tek Bağ)

MEŞE: 6 Ay Fransız Meşe

-------------------------

95: Koyu bordo renkli. Burun yoğun ve parfüme nitelikte. İs, katran, toprak, kuru gül ve kuru erik çağrışımlı çok zengin bir aroma çeşitliliğine sahip. Damakta yoğun gövdeli ve bol meyve yüklü. Dokusu katmanlı derinlikli ve kompleks yapıda. Bitim kakao nüanslı, son derece dengeli, uzun ve lezzetli. Burunda ve damakta çok zengin, belki de bugüne kadar yapılmış en iyi Türk şarabı. Yıllandırılıp uzun yıllar sonra tadılmayı kesinlikle hakediyor.

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Yazgan Mahra Emir-Sultaniye 2010

Yazgan Şarapçılığa ait şaraplar , bugüne kadar benim pek tercih etmediğim ürünlerdi. Çünkü hemen hepsinde burunda aynı okside tonlar ve eski ağır fıçı kokusu içeren şaraplar sözkonusu idi. Gerçi Horozkarası'ndan yapılan şarapları, bu üzüm için ülkemizdeki tek ürün olması nedeniyle de Yazgan'a karşı bir sempatim de herzaman vardı diyebilirim. Ancak geçenlerde tattığım bir şarapla bütün ön yargılarım yıkıldı. Ve Yazgan'la yeniden tanıştım.

---------------

Yazgan'nın yaptığı 3 büyük hamle daha ilk ürünlerde kendisini hemen göstermişti.Birincisi Yazgan Şarapçılık bugüne kadar hep dışarıdan üzüm alarak şarap üretiyordu. Ancak yakın geçmişte Manisa-Turgutlu-Çepnidere'de 300 dönüme varan kendi bağlarını oluşturmuşlardı. Bu bağlarda Cabernet Sauvignon, Merlot ,Syrah, Cabernet Franc, Chardonnay ve Sauvignon Blanc yetiştirmeye başladılar. Bağlar kısmen olgunluğa geçen yıl ulaşmış oldu ve üzümleri ilk kez şaraplarda kullanılmaya başlandı. Yine bu yıl içerisinde şarap yapım ünitelerinde çok ciddi bir yatırımla, büyük bir modernizasyona gidildi. Asıl büyük fark ise 365 gün tam zamanlı Fransız bir önologla anlaşmaları ile ortaya çıktı. Antoine Bastide adlı önoloğun yaptığı ilk rekolte bu şaraplarla birlikte kalite çıtasının bir anda Türkiye'nin en iyileri ile yarışır düzeye geldiğini söylemek lazım. Bu müthiş çabadan dolayı Yazgan'ı kutluyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

----------------------------

Yazgan Şarapçılık geçtiğimiz aylarda 2010 rekoltesi pek çok ürün çıkardı. Monosepaj üzüm adları ile anılan mevcut geniş seri, baştan başa etiketleri ile birlikte yenilendi. Bu seride yabancı sepajlarda kullanılan üzümler üreticinin Turgutlu'daki bağlarından gelirken , yerli üzümler ise ait oldukları coğrafyalardan temin edilmeye devam edilmekte. Bunun dışında MAHRA adlı 3 şaraptan oluşan bir kupaj seri de piyasaya sunuldu. Bu seride Boğazkere-Öküzgözü; Emir-Sultaniye ve Cabernet Sauvignon-Syrah kupajları yer alıyor. Benim seride ilk tattığım şarap Emir-Sultaniye oldu. Kesinlikle son derece temiz yapılmış başarılı bir beyaz şarap. Fiyat performans açısından da mükemmel diyebilirim.

-----------------------

Yazgan Mahra Emir-Sultaniye 2010

STİL: Beyaz Sek Şarap

BÖLGE: Denizli-Kapadokya

ÜZÜM: Emir&Sultaniye

MEŞE: yok

------------------------

90 : Renk açık altın sarısı.Son derece aromatik bir buruna sahip. Misketi andırır tarzda çiçeksi, tropikal meyvemsi tonlar belirgin algılanıyor. Damakta orta üstü gövdeli, meyvemsi ve dengeli yapıda. Asiditesi yerinde, bitimi ise orta uzunlukta. Bitimdeki az miktarda acılık bırakan tat dışında, sorunsuz temiz yapılmış bir beyaz şarap.